Tayvan'ın ABD ile ilişkilerini geliştirme ve askeri anlaşmalar yapması üzerine Çin'den Tayvan'a yapılan çağrıda "ABD'ye güvenmeyin. ABD'nin kullandıklarını nasıl yüz üstü bıraktığına dair Afganistan'dan ders alın. ABD ile ilişkilerinizi geliştirmeyi ve bağımsız bir devlet olarak tanınma hayallerinizi bırakın. Aksi takdirde sessiz ve hareketsiz kalmayacağız." denildi.

Çin-Tayvan sorununun geçmişi

Tayvan Adası, Çin İmparatorluğu'nun bir parçası iken, kanlı bir savaşla 1895'te Japonya İmparatorluğu tarafından sömürgeleştirilmişti.

1945 yılında Japonya'nın teslim olması ve 2. Dünya Savaşı'ndan çekilmesiyle Tayvan yeniden Çin eline geçti.

Çin İç Savaşı neticesinde, 1949'da Mao'nun Komünist güçlerinin Çin'i ele geçirmesi üzerine Çin Cumhuriyeti devrildi. Cumhuriyet yönetimi Tayvan adasına kaçarak burada yönetimini devam ettirdi.

Böylece Çin, anakaradaki Komünist yönetim ve Tayvan adasındaki eski cumhuriyet yönetimi arasında bölündü.

Çin bu tarihten itibaren Tayvan'da hak iddia etti fakat ABD korumasındaki Tayvan'a çıkartma yapmaya cesaret edemedi.

Son dönemde Çin'in güçlenmesine ve ABD'nin bölgedeki gücünün zayıflamasına paralel olarak, Çin'in Tayvan'a müdahale tehditlerini artırması dikkat çekiyor.

Çin, Tayvan'a Hong Kong modeliyle Çin Halk Cumhuriyeti'ne katılması teklifinde bulunuyor. Tayvan ise Çin'in Hong Kong'a verdiği sözleri tutmamasını gerekçe göstererek, böyle bir şeyin müzakeresinde bile bulunmayacaklarını belirtiyor.

Birleşmiş Milletler'e üye olmayan Tayvan'ın pek çok devletle diplomatik ilişkileri bulunuyor ama Çin'den çekinmeleri nedeniyle hiçbir devlet Tayvan'ı resmen tanımıyor.

ABD'nin son dönemde Tayvan'ı tanıyabileceğine dair açıklamaları, Tayvan ile Çin'in son derece tepkisini çeken askeri anlaşmalar imzalaması dikkat çekiyor.

Mepa News