Giovanni Papini’nin Monokl yayınları tarafından geçtiğimiz günlerde yayınlanan eseri: “Düşsel Konçerto” [1]... Papini’yi, “Gog” isimli kitabı vesilesiyle tanıyoruz. Ama hayat hikâyesi nedir, kimdir, dilerseniz biraz daha yakından bakalım.
Giovanni Papini, İtalyan bir yazar. Romancı, edebiyat tenkidçisi, şair, gazeteci, denemeci... 1881-1956 yılları arasında yaşadı. Aykırı düşünceli, kavgacı bir yazardı. Önceleri ateist iken, katolikliğe bağlandı ve dindar kimliğiyle öne çıktı. 1931'de modern hayatın oyuncak ettiği insanı tenkid eden bir kitab yazdı. ''Gog'' adındaki iki ciltlik bu kitabı Fikret Adil 1958 ve 1966'da Türkçe’ye çevirdi. Ne var ki o yıllarda Türkiye’de fazla dikkat çekmedi.
“Nesrin-düzyazının Dante’si” lakabıyla da tanınan Papini hakkında, Borges bir kitabının önsözünde şöyle yazmış:
- “Kişilerin sırasıyla canlandırdıkları kurguların dışında yaşamadıkları vakıasını öne sürerek eleştirebiliriz Papini’yi. Bu, yazarımızın vazgeçilmez biçimde bir şair olduğunu, kahramanlarının birçok değişik ad altında, onun kendi beninin yansımaları olduklarını söylemenin bir başka biçimidir.”
Yazarın “Gog” isimli eserine dikkatimizi çeken, bundan yıllar evvel İBDA Mimarı Salih Mirzabeyoğlu’nun “Şiir ve Sanat Hikemiyatı” isimli eseri olmuştu. “Gog”da yer alan “Şiir Endüstrisi” başlıklı bölümü şöyle takdim ediyordu Mütefekkir:
- “Başlığımıza temas eden yönü de içinde, çağımız medeniyetinin ve insanının görünüşünü eleştiri büyüteci altında mükemmel bir tarzla karikatürize eden İtalyan yazarı Giovanni Papini’nin “GOG” isimli eserindeki “Şiir Endüstrisi” bölümü geliyor aklıma... Herşeyi madde değer ölçüsüyle ele alan deliliğin dâhisi hüviyetindeki büyük servet sahibi Gog, şiiri de endüstri gözüyle değerlendirir.” [2]
Giovanni Papini’nin Türkçe’ye yeni tercüme edilen eseri “Düşsel Konçerto” da, tıpkı “Gog” gibi kısa hikâyelerden oluşuyor. Ama yine sarsıcı bir tenkid ustasının kaleminden, insanlığın hayat serüveni iğneli bir üslubla sorgulatılıyor. “Yaptığın şeyi, her ne yapıyorsan, neden yapıyorsun, niçin yaşıyorsun?” diyor kısaca Giovanni Papini...
Eserin takdiminde şöyle konuşuyor yazar:
- “Hikâyelerden oluşan eserimin bu parçasının edebî anlamda gerçekten hangi değerde olduğunu söylemek bana düşmez, fakat onun, en azından birazının, hayatın farklı dönemlerinde duyguların, hislerin ve düşüncelerin dolaylı bir itirafı olduğunu ve bu nedenle, adı Giovanni Papini olarak tanınan o değişken ve karmaşık kişiyi bir nebze daha iyi tanımaya istekli olanlara azımsanmayacak sayıda suçlama ve savunma yazısı sağlayabileceğini rahatlıkla söyleyebilirim.”
Eserde, “Hamletin Tavsiyeleri”, “Tamamen Saçma Hikâye”, “İmparator Olamamış Adam”, “Bir Zihnî Ölüm”, “Hepimiz Söz Verdik” gibi hikâyeler yer alıyor.
 “Düşsel Konçerto”nun ilk hikayesi, “İmparator Olamamış Adam” ismini taşıyor. Hikâyenin ismi bile yazarını ele veriyor. Dünyaya hükmetmek üzere yola çıkmış bir adama şunu söyletiyor Papini:
- “Gerçek dünya sadece düşüncede keşfedilir. Kendi benliğimde ve ben istediğim zaman onun efendisi olabilirim, yeter ki onu kendi içimde, en derinlerinde arayayım.”
“Bir Zihnî Ölüm” başlıklı hikayesinde ise şöyle diyor:
- “Yaşamak için biz sürekli istiyoruz ve ölmek için her seferinde daha az istemek ve sadece istememeyi istemek gerekiyor.”
Eserin sonunda da şöyle sesleniyor Papini:
 - “Her biriniz, ey sevdiğim kardeşler, kendi sözünü hatırlamaya çalışsın! Belki de birisine sadece bunun sözünü vermişimdir: Kendi sözlerinizi sizlere hatırlatma! Ve bu gerçekleşirse şayet, bu yalnızlığımın şahid olduğu gözyaşlarına helâl olsun.”
Kitab, insanı kendine doğru bir yolculuğa çıkarıyor, hayatı hakkında tefekküre zorluyor. Yazar bu eseriyle, sıradışı uslûbu, keskin dili ile tanıdık bir dünyanın kapısını aralıyor:
- “Okur-kişi, sen kim olursan ol, şu ânda burada seninle yüz yüze olmak, gözlerimi gözlerine dikmek, ellerini sıkmak ve sana alçak sesle: ‘Yaşadığına inanıyor musun? Gerçekten, derinlemesine, yoğun yaşadığına? Bu hayatın sana, gençliğin ateşli gecelerinde belki hayâlini kurduğun kadar güzel ve büyük görünüyor mu?' demek isterdim.
Ve daha da alçak sesle, yavaşça, sana sormak isterdim: Gençliğin var mıydı? Derinliklerinde, kanında bir şeylerin mayalandığını, kaynadığını, kıpırdandığını, heyecanlandığını; dışarı çıkmak, taşmak, dünyayı bir alev gölü misâli sular altında bırakmak istediğini içinde hissettin mi? Birkaç saatlik heyecandan, zalim bir günbatımından, bir şairin mısralarından sonra sen hissettin mi; şahsen sen kendinin ilk kişi, hayatın kaşifi, dünyanın kaşifi olduğunu hiç hissettin mi? Ve bu hayat sana zavallı, bu dünya sana küçük görünmedi mi? Hayat aşkına ölümü arzulamadın mı? Uzak gökyüzünün önünde Büyük İskender'in hırsını tatmadın mı?
Öyleyse bana âşık olunmasını sağlayabilecek ne var benim içimde?”
“Düşsel Konçerto”, yazarın 1903’ten 1954’e kadar yazdıklarından oluşuyor ve 2 cilt olarak yayınlanacak.
 
DİPNOTLAR
1) Giovanni Papini, Düşsel Konçerto, Trc: Sinem Carnabuci, Cilt 1, Monokl Yay., İstanbul 2012.
2) Salih Mirzabeyoğlu, Şiir ve Sanat Hikemiyatı –Estetik ve Ahlâk, 2 Basım, İBDA Yay., İstanbul 1998, s. 267.


Baran Dergisi 294. Sayı