Kemalist’inden Batıcısına, İslam düşmanından Batı kuyrukçusuna, deistinden ateistine ve LGBT'lisine ne kadar ahlaksız varsa Orta Doğu Teknik Üniversitesi'nde mezuniyet töreni gerçekleştirdi.

Kemalist rejimin mahsulleri, açtıkları pankart ve salladıkları çaputlarla, zeka seviyelerini, dine ve ahlaka ne kadar uzak olduklarını, tarihine ve değerlerine ne kadar yabancı olduklarını gösteriyor.

Malum, ODTÜ, Avrupa ülkelerinde bile gavurun yapmadığı her türlü ahlaksızlığı, ajan faaliyetlerini ve Türkiye’ye fayda yerine bizzat zarar verecek elemanlar yetiştirmeyi hedefleyen bir “üniversite.”

Hiçbir meselesi, fikri, düşüncesi olmayan, ahlaki kaygı taşımayan, ahlaksızlığı ideoloji edinen Batıcı pespaye tipler, bu topraklarda yeşerdiği müddetçe Müslümanlara hiçbir hayat hakkının tanınmayacağı aşikâr.

Peki Müslümanların, Batıcı laik kesimi besleyen ve palazlandıran modernist ve seküler kültürel altyapıyı tasfiye edebilecek bir gücü ve ikame edebilecek İslami bir eğitim modeli mevcut mu? Bu hususta görülüyor ki 21 senedir Kemalist eğitim sistemiyle tam gaz devam ediliyor. Bu gücü ele alamayan iktidar, Batıcılık mikrobunun evlatlarımızı da köklerinden koparmakta olduğunu; kendi geçmişine, dinine, ahlakına yabancı fertler haline gelmekte olduğunu ne zaman fark edecek. Aynı ODTÜ mezuniyet törenindeki zihni ve kimliği değiştirilmiş evlatlarımız gibi...

Açılan pankartlar da gösteriyor ki; ne özgün bir cümle ne orijinal bir söz ne de hakkıyla okuduğuna dair bir emare mevcut. Mezuniyet töreni boyunca da en çok göze çarpan, LGBT bayrakları ve destekçileri. İnsanlığın karşısında en büyük tehlike olarak duran bu sapkınlık ODTÜ gibi üniversitelerde toplumun zihnine enjekte ediliyor.

Seküler hayatı benimseyen, dini hiçbir bağlılığı olmayan, kimliğine yabancı, Batı taklitçisi bu “topluluktan” memlekete faydalı fertler çıkacağını bekliyorsanız yanılıyorsunuz. Tek hayalleri yurt dışında yaşamak olan, ülkesini sadece otel gibi kullanan Kemalist düzenin mahsullerinin bu topraklara fayda getireceğini mi sanıyorsunuz?

Batıcı laiklerin karşısında Müslümanca duruş sergileyemeyen iktidar, hala laik sistemin eğitiminden vatanına milletine sadık, ahlaklı, kültürlü bir nesil bekliyorsa yanılıyor.

Yazarlarımızdan Ömer Emre Akcebe, bünyeyi içten içe kemiren bu kansere karşı da şu tedavi yöntemini sunuyor:

“Ahlâkın müesseseleşemediği yerde hukuk da olmaz, cemiyet de olmaz, devlet de olmaz. Yalnız ferdlerin kendi başına buyrukluğuna eşlik eden bir ahenksizlik olur ki; bunun neticesi de hayvanî insiyaklarla hareket edip, insan gibi muamele görmeyi bekleyen hedonist, sapkın, kimi zaman manyak, menfaatperest, anlayışsız, faziletsiz hilkat garibelerinin türemesidir. Bugün insanlığın pençesinde kıvrandığı ve beşeriyetini kaybetme noktasına geldiği bu hastalığın biricik devası, Büyük Doğu-İbda’dır.”

Bugünkü sıkıntımız üniversitelerin azlığı yahut çokluğu değil, 1 buçuk asırdır eğitimimizin Batı’nın gölgesi altında yapılmasıdır. Bu kadar çok üniversite ve zengin bir eğitim müfredatına rağmen hala ahlak ve dinden uzak bir nesil yetişiyorsa İslâm merkezli bir maarif sistemi tesis edemeyişimizden kaynaklandığını bir kez daha hatırlatalım.

Bu hususta yazarlarımızdan Faruk Hanedar, bugün en büyük sıkıntılarımızdan bir tanesinin üniversite talebelerinin ahvâli ve ahlâk, mefkûre ve ideolocya eksikliği olduğunu aktarıyor ve eğitimde acilen yeni bir sisteme geçilmesi konusunda tesbitlerde bulunuyor. (İslami bir eğitim modelinin nasıl olması gerektiğine dair çalışmayı buradan okuyabilirsiniz.)

ODTÜ töreninden seviyesiz, rezalet görüntüler: