VOA’nın yaptığı haberde, sektörün en önemli malzemelerinden bazılarının fiyatının son bir ayda yüzde 100’ün üzerinde arttığına dikkat çeken Kaya, “Ancak, son zamanlarda inşaat malzemeleri fiyatlarında kur artışı ile izah edilemeyecek spekülatif artışlar yaşanmaya başlamıştır. Oysaki demir, çimento, cam ve alçı gibi bazı malzemeler ülkemizin yerli ve milli ürünleri olup, ithal hammadde girdisi minimum düzeydedir” dedi.

Türkiye’de yaşanan ekonomik sorunların en çok etkilediği sektörlerin başında inşaat sektörü geliyor. Özellikle inşaat malzemelerinin fiyatlarındaki artış dikkat çekiyor. Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası'nın paylaştığı verilere göre 2020 Mayıs ayı ile 2021 Kasım ayı arasında demir yüzde 267,28, hazır beton yüzde 133,33, çimento yüzde 155,47, sıva alçısı yüzde 280, elektrik kablosu yüzde 307, cam yüzde 432.,1 oranında zamlandı.

Ödemesi peşin yapılmış malzemelerin bile teslim edilmediğini ifade eden Kaya, inşaat sektörünün 200’den fazla sektörü canlı tutan bir sektör olduğuna dikkat çekti. Sektörü durma noktasına getiren sıkıntıların milyonlarca kişiyi etkileyeceğini vurgulayan Kaya, Erdoğan'a şu çağrılarda bulundu:

“-Demir, çimento, alçı ve hazır beton gibi ana kalemlerdeki spekülatif fiyat artışlarına karşı gerekli önlemlerin alınması,

-TOKİ, YİKOB ve diğer kamu kurumlarının inşaat işlerini yapmakta olan üstlenici firmalara malzeme fiyatlarındaki artış oranı kadar fiyat farkının ödenmesi,

-Kamu ihalelerinin üstlenici firmalarına cezai müeyyide uygulanmadan tasfiye kararı, fiyat farkı ve/veya devir hakkı tanınması,

-Üretici firmaların stokçuluk yapmaları önlenerek, tedarikçi ve nihai tüketici durumundaki firmaların malzeme taleplerinin hemen karşılanması için ilgili kurumlar gerekli tedbirlerin alması,

-İvedi bir kararnameyle yaşanan anlaşmazlıkların önüne geçecek tedbirlerin alınması, fiyat farkından kaynaklı olarak taahhüdünü yerine getiremeyen firmaların cezai müeyyidelerle karşılaşmalarının önlenmesi,

-Hususlarında gerekli yasal mevzuatların hayata geçirilmesi ülkemiz ekonomik kalkınması açısından büyük önem arz etmektedir.”

“Çözüm bulunmazsa iflaslar başlar”

Peki sektör temsilcileri yaşanan gelişmeleri nasıl yorumluyor. 12 ilde kamu ihalesi alarak inşaat yapan Salih Eren, son üç aydaki artışların anormal olduğuna dikkat çekti. VOA Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Eren, son üç ayda sadece demirden 70 milyon zarar ettiğini belirterek, “Bazı malzemelerin yüzde 80-90 hammaddesi Türkiye’de çıkmasına rağmen, piyasadan malzeme yok. Mesela cam bulunmuyor. Buna benzer birkaç ürün de yok. Demir, çimento, cam da devlet hissedar ama hiç müdahale olmuyor. Kimse sormuyor demir Eylül'den bu yana niye bu kadar arttı” dedi.

Eren ya tasfiye hakkı tanınması ya da fiyat güncellemesi yapılması gerektiğine dikkat çekerek, çözüm bulunmaması halinde iflasların başlayacağı uyarısı yaptı. Sektör temsilcilerinin beklenti içinde olduğunu söyleyen Eren, “İşlerin türüne, verilişine göre bazıları için fiyat farkı bazılarına da tasfiye kararı çıkması lazım. Dokuzuncu aydan itibaren yapılan ihalelere de tasfiye hakkı verilmesi lazım. Aksi halde tek tarafını iflasa ya da feshe gittiği zaman hem süreç uzar hem de yeniden ihaleye çıkması çok fazla zaman alır. Böyle devam ederse iflasları da beraberinde getirir. Herkes bir beklenti içerisinde, bir şeyler olur diye bekliyoruz. İflas olursa bir sürü işsizlik, sosyal sorunlar da ortaya çıkar” diye konuştu.