Mısır potansiyeline mukabil Osmanlı’dan koptuğundan beri sürekli sosyal, siyasî, ekonomik ve kültürel olarak büyük krizler yaşayan bir ülke konumunda. Bu vaziyetten en fazla etkilenenler ise tabiî ki Müslümanlar. Bu her alana yayılan krize karşı Şehit Hasan El Benna’nun kurduğu İhvan- Muslimin (Müslüman Kardeşler) teşkilatı Müslümanların iktidarını kurmak maksadıyla faaliyetlerine devam etse de, yeni bir dünya görüşü ve devlet modeli ortaya koyamamanın neticesi olarak başarısızlığa uğradı. Oysa Müslüman Kardeşler, Mısır'ın her tarafında dinî, sosyal ve siyasî faaliyetler gerçekleştirdiler. Mısır devleti içerisinde de etkili olurken bağlıları da oluştu. Sadece Mısır değil tüm İslam coğrafyasına yayılan bir hareket konumuna geldi. Seküler bir yapıya sahip olan Mısır Devleti, Müslüman Kardeşlerin üzerinde her zaman baskı kurdu, işkenceler ve katliamlar ile onları sindirmeyi denedi. Bu baskılara karşı dik durmasına, faaliyetlerine devam etmesine ve Arap Baharı’nın ardından iktidarı da elde etmesine rağmen dünya görüşü ve bu çerçevede teşekkül etmiş kadro eksikliği Müslüman Kardeşlerin iktidarı kaybetmesine ve yeniden zor zamanlar yaşamasına sebep oldu.

Yazımızın konusuna gelirsek… Bu yazımızda Müslüman Kardeşler teşkilâtının bir parçası olarak Mısır Cumhurbaşkanlığına gelen ve daha sonra kendi Genelkurmay Başkanı tarafından yapılan darbe neticesinde devrilen ve cezaevinde şehid edilen Muhammed Mursi'den bahsedeceğiz.

Muhammed Mursi, 8 Ağustos 1951 tarihinde, Mısır'ın kuzeyindeki Şarkiye iline bağlı El Adva köyünde doğdu. Beş kardeşin en büyüğü olan Muhammed Mursi ilk eğitimini orada aldı. Babası çiftçi, annesi ise ev hanımıydı. Mühendislik lisansını 1975-1978 yılları arasında Kahire Üniversitesi'nde aldı. Mühendislik doktorasını Güney Kaliforniya Üniversitesi'nde tamamladı (1982). Northridge Kaliforniya Eyalet Üniversitesi'nde yardımcı doçent oldu (1982-1985). Ardından eğitim vermek için Mısır'daki Zagazig Üniversitesi'ne geldi.

Mursi, Mısır’a döndükten sonra görüşlerine yakın olduğu Müslüman Kardeşler hareketi içerisinde siyasete atıldı. Mursi, 2000 ve 2005 yılları arasında milletvekili oldu. O dönemde Müslüman Kardeşler üzerindeki baskı devam ediyordu ve Mısır yasalarına göre, Müslüman Kardeşlerin yasal olarak seçime katılması mümkün değildi, dolayısıyla parlamentoya bağımsız siyasetçi olarak girdi. 5 yıl Mısır Halk Meclisi üyeliği yaptı.

Tunus’ta başlayan ve daha sonra Arap Baharı olarak adlandırılan devrim hareketi Mısır’a ulaştığında, Mursi de devrimin destekçilerinden biri oldu ve 30 Nisan 2011 tarihinde Müslüman Kardeşlerin kurduğu Özgürlük ve Adalet Partisi'nin başkanı seçildi.

Hüsnü Mübarek’in devrilmesinden sonra 2012 yılında yapılan Mısır cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Müslüman Kardeşlerin aday gösterdiği Hayrat Şatır'ın adaylığı düşünce, Müslüman Kardeşler onun yerine Muhammed Mursi’yi destekledi. Yoğun bir seçim kampanyası yürüttü. İlk turda %25.5 oy aldı ve ikinci tura kalmaya hak kazandı. İkinci turda da %51.73 oy alarak, Mısır tarihinin halkoyu ile seçilmiş ilk cumhurbaşkanı oldu.

2012-2013 yılında Mısır’da yeniden protestolar başladı. 3 Temmuz 2013 tarihinde yapılan büyük gösteriler sonucu Mısır ordusu askeri bir müdahale ile yönetime el koydu. Mursi ise darbeyi kabul etmediğini açıkladı ve direndi, taraftarlarına da direnmelerini söyledi. Direnmek için meydanlara dökülen Müslümanların Mısır ordusu tarafından katledilmesine bütün dünya basın ve sosyal medya aracılığı ile şahit oldu. Darbenin gerçekleşmesinin ardından ilk aşamada, Muhammed Mursi'nin gözaltına alındığı, ev hapsinde tutulacağı bildirildi; fakat öyle olmadı Mursi tutuklanarak cezaevine gönderildi.

Uzun tutukluluk süresinin ardından hakkında bir çok suçtan iddianame hazırlanan Mursi, darbeci Abdulfettah Sisi’nin düzmece mahkemesi tarafından 16 Mayıs 2015 günü idam cezasına çarptırıldı. 16 Haziran 2015 günü hakkında açılan “casusluk” davasından müebbet hapse mahkum edilirken, “cezaevi baskınları” davasında ise idam kararı onandı.

Mısır’ın ilk seçilmiş Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi, darbe sonrasında Haçlı-Siyonist işbirlikçisi cuntanın güdümündeki mahkeme salonlarında yargılanıyordu. 17 Haziran 2019 Pazartesi günü mahkeme salonunda şehit oldu.

Görüş: Said Bulut