Selâm ve Duâ ile…

300. Sayımız ile bu hafta da birlikteyiz. Yolumuz İslâm büyüklerinin yolu; dâvâları dâvâmız, kavgaları kavgamız.

Geçtiğimiz hafta Suudi Arabistan İslâm İşleri Bakanı Abdülaziz, T.C. Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez'i ziyaret etti ve ardından beraber "Müslüman olmayanları 'kâfir' olarak gören zihniyete karşı birlikte mücadele etme kararı" aldıklarını açıkladılar.

"Sade suya tirit" bazlı bir din icad edilmeye, İslam'ın hükümleri, Ahkam-ı Şeriyye (farz, vâcib, sünnet,müstehâb, mübah, haram, mekruh, müfsid) hiç yokmuş gibi davranılması kabul edilemez!

*

"Ilıman İslâm" mevcut hükümet tarafından her olay vesile edilerek dile getirirken, buna en başta karşı çıkması gereken "İslamcı" medya buna çanak tutuyor, muhalefet etmiyor. "İktidar bizim" mantığı ile iktidarın günahlarına ortak olmaktan çekinilmiyor ki bu "Allah'tan mı İktidar'dan mı korkuyorsun?" sorusunu getiriyor akıllara…

Mevcut rüzgâr içinde, ABD'li askerler, Yahudiler, Batı'lılar ve onların uzantısı din düşmanları; Patrikler, Papazlar ne kadar da şanslılar; her dâim onlar adına, onların çıkarlarını korumak adına açıklama yapacak, haklarını (!) savunacak hep birileri var; her canları yandığında İslam'ın hoşgörüsünden kepçe kepçe dağıtıp yaralarını saran birileri var; ya Müslümanlar? Ya evleri yakılan, kendileri yakılan, hapislere atılan ve başta Türkiye olmak üzere, dünyanın her yanında düzenin dayattıklarını kabul etmeyip şehid olanlar, cezaevlerinde yatanlar? Masum Anadolu insanının idrakini iğdiş edip maymun hâline çeviren, ezen, zulmeden, yakan, yıkanlar için kanayan vicdanınız, bir an olsun sızlamaz mı onlar için de? Ama heyhat; kâfirlere kepçe kepçe "hoşgörü" dağıtan mevcut siyasi irade ve "yandaş"ları ,iş, bu memleketin gerçek evlatları olan Müslüman Anadolu insanına gelince, susuyor, pusuyorlar. Bu devirde bir müslümana düşen vazife Allah ve Rasulü'nün yolunu şaşmadan takip etmektir.

*

Kapak yazımızı Sezâi Kırlangıç, “Kâfir Kim, Küfür Ne?” başlıklı yazısıyla ele alıyor ve “günümüzde Hristiyanlar Küfür ehlidir; Yahudiler Küfür ehlidir; Budistler küfür ehlidir; Brahmanlar küfür ehlidir; Totemcililikle uğraşan paganist putperestler küfür ehlidir; Şamanizm, Mecusilik ve Zerdüştilik gibi mensubu kalmamış dinlere muhabbetle bakıp onları meşruiyet nazarıyla kabul edenler küfür ehlidirler; Yehovacılık, Evangelizm, Siyonizm, Masonluk, Komünizm, Emperyalizm gibi İslâm'a düşmanlığı açık olmuş mezheplerin ve cereyanların samimi-sadık bağlıları ve savunucuları küfür ehlidirler” diyor.

Avni Özgürel’in Radikal Gazetesi’nde yayımlanan “Darbe Soruşturmak Zor” ve Yiğit Bulut’un Star Gazetesi’nde yayımlanan “Halkın İradesine Kastedenler İçin Hesap Zamanı Geldi” yazısını sizler için iktibas ediyoruz.

Salim Muhammed (Çakal Carlos)’un bu haftaki yazısının başlığı “Türkiye Yapılan Saldırıların Arkasındaki Mihrak” ve Carlos yazısında “Artık ümid edelim, bunu daha bir kendimden emin olarak söylüyorum şu ân, Beşşar el-Esad bu durumdan sıyrılıp ayakta kalsın ve ülkeyi "demokrasi"nin tesis edileceği bir geçiş dönemine götürsün” diyor.

Şükrü Sak, Bolu F-Tipi Cezaevi’nden yazdığı yazısında “Bir Mütefekkir Yasaklandığı Zaman Tahrif Edilmiş Olur” başlıklı yazısında “Bu "tahrif edilmiş zaman" içinde, yegâne "ideoloji- dünya görüşü" teklif eden Mütefekkir'i idama mahkûm edip "ölüm odası"na atan hainliği, alçaklığı, zalimliği görmeden; "Mütefekkir eksikliği"nden... "Mütefekkir ihtiyacı"ndan... "Kurucu- inşâ edici fikir" olmadığından bahsedip dururuz” diyor.

Kumandan Salih Mirzabeyoğlu’nun Baran Dergisi’nde tefrika edilen “Ölüm Odası B-Yedi” eseri 126. bölümü ve “HAŞMET (KUŞATAN ATEŞ)” altbaşlığı ile devam ediyor.

Teodora Doni’nin Yenişafak’ta yayımlanan “Bırak Haksıza Boyun Eğeni” ve Yakup Köse’nin Milat Gazetesi’nde yayımlanan “Mirzabeyoğlu’nun Telegramcılarla Mücadelesi Ümmet İçin” başlıklı yazılarını önemine binaen iktibas ediyoruz.

Av. İsmail Müftüoğlu bu haftaki yazısında “Siyasi ihtilafların birçoğu şahsi hazımsızlıktan, azı da siyasi yol ve yordamla alakalıdır. Bu tarz bir siyasi anlayışı Allah rızası ile bağdaştırmak, hak ölçüleri ile kabil-i telif görmek mümkün değildir”diyor. Yazısının başlığı: “Siyasî İhtilaflar”...

Gülçin Şenel’in “Monet Sergisi Vesilesiyle” kaleme aldığı yazısına ise arka kapağımızda yer veriyoruz.

Gelecek sayıda buluşmak üzere...

Allah’ın selamı üzerinize olsun...