Yeni Şafak yazarı Ersin Çelik, bugün kaleme aldığı köşe yazısında LGBT sapıklığının nasıl büyük bankalar, şirketler ve kuruluşlar tarafından dayatıldığını işledi.

LGBT örgütleri buzdağının görünen yüzü

Çelik, sosyal medya ve haberler vasıtasıyla çokça duyduğumuz LGBT çetelerinin, aslında buzdağının ancak ufak bir kısmına denk geldiğini ifade ediyor. Olayın arka planında işleyen düzen ise büyük bir ekosistem oluşturma çabası: “Buz dağının görünmeyen kısmında “iş dünyasına özel” bir ekosistem inşa ediliyor. LGBT propagandası artık dünyada dayatma aşamasına geçti ve Türkiye’nin dev markaları da diz çökertilmek isteniyor. Öyle ki holding patronları eşcinsel personel çalıştırmayı taahhüt etmezlerse kredi kullanamama tehdidi ile karşı karşıyalar.”

Hareketin görünmeyen yüzleri: Birleşmiş Milletler ve TÜSİAD

Yazar, yaptığı uzun çalışmalarının neticesinde bu çabanın arkasında olan örgütlerin başında Birleşmiş Milletler’in (BM) geldiğini ifade ediyor. BM çatısı altında faaliyetlerini sürdüren Global Compact adlı yapı, doğrudan LGBT hakkında çalışmalar yapıyor. “Global Compact 160 ülkede faaliyet gösteriyor. Dünya genelinde 15 bin şirket bu çatı kuruluşun üyesi. Global Compact Network Türkiye (GCNT)’de ise çoğunluğu TÜSİAD’a mensup 383 holding ve şirket bulunuyor.”

İş Dünyasında LGBT istihdamı

Global Compact’ın Türkiye şubesi Global Compact Network Türkiye (GCNT) tarafından 2020 yılında hazırlanmış “İş Dünyasında Çeşitlilik ve Kapsayıcılık Rehberi” isimli dokümana, “LGBTI+ Bireylerin İnsan Haklarının Tesisi” başlığını da eklendi. “Faaliyet raporına her ne kadar; engellilerin iş hayatına dahil edilmesi ve mültecilerin güvenceli istihdamı başlıkları eklense de dokümanın odağında LGBT yer aldı. Raporda LGBT ifadesi 204 kez geçerken, mülteciler 23, engelliler ise 90 kez geçiyor. Belirlenen yeni faaliyet alanları için de çalışma grubu oluşturulmuş.”

Rapor, dayatmanın manifestosu

Çelik’e göre açıklanan faaliyet raporu aslında dayatmanın manifestosu. Raporda ‘değer zincirleri’ olarak ifade edilen iş dünyası üzerine yoğunlaşma var:: “Bu rehberdeki yönergeler sadece ilgili şirketler ile sınırlı kalmayacak. Etki alanları ve değer zincirlerinde; iş yaptıkları diğer firmaların da bu rehberdeki hususları tam ve başarılı biçimde entegre etmesi hedefleniyor… tüm bayilerin, tedarikçilerin mecbur bırakılacağının da ilanı. Mesela şirketler mal aldığı ve sattığı firmalara da LGBT dayatması yapabilecek.”

Şirketlerle de sınırlı değil

Çelik bu çalışmaların bunla da sınırlı olmadığını söylüyor: “Kamu, özel sektör ve STK işbirliği ile kamuoyunda farkındalık oluşturulması için çalışılacağı da ifade ediliyor. Çalışmaların odağında ise toplumsal cinsiyet ve cinsel yönelim kavramları var. Bu kavramlar İstanbul Sözleşmesinde de yer alıyordu.”

Yaptırımlar uygulanacak

Raporda işlenen ‘etik kodlar’, şirketler tarafından uygulanmadığında ise olası yaptırımlar da gündeme getiriliyor: “İş dünyasının; etik kodların yeniden tanımlanması ve finansmana erişim koşullarının belirlenmesi üzerinden LGBT dayatmasına maruz kaldığı görülüyor. Bugün teşvik mahiyetinde takdim edilen “etik kodları” benimsemeyenler, yarın tecrit politikalarına muhatap olacaklar. Şirketlere “Bunlara uymazsan benimle iş yapamazsın. Kredi alamazsın” denilecek.”

Ekim ve Kasım aylarında Divan Otel’de konuşulacak

“Bu zamana kadar yapılan atölye çalışmaları, alınan tavsiye kararları ve pilot uygulamalar ilk defa CEO’lar seviyesinde önümüzdeki Ekim ve Kasım aylarında Gezi Parkı’ndaki Divan Otel’de masaya yatırılacak.”