15 Temmuz akşamı ışıklarını söndürerek darbe mağduru yaralı vatandaşları içeri almadığı için tutuklanan Özel Fatih Hastanesi’nin Yönetim Kurulu Başkanı Emre Boztekin ve Başhekim Çetin Öngöre’yi döven Mehmet Fırat’ın davasının karar duruşması bugün görüldü. Uzlaştırma hükümleri uygulanmak üzere dosyanın Uzlaştırma Bürosuna gönderilmesi, bu nedenle duruşmanın eylül ayına bırakılmasına karar verildi.

1,5-5 yıl hapis istemiyle yargılanan Fırat’a mahkeme, “Dosyanın yeniden incelenmesi neticesinde bir önceki verilen mütalaamızda bir kısım maddi hata ve eksiklikler tespit edildiğinden bir önceki celsede verilen mütalaamızı tekrar etmeyerek tevsii tahkikat talebimiz vardır.” denildi.

Kararda şunlar yer aldı:

“1- İstanbul 24. Asliye Ceza Mahkemesinin 2021/746 esas sayılı dosyanın birleştirme kararı verilerek gönderilmesinin istenmesine, (mahkememiz dosyasında birleştirilmesine),

2- Sanık Mehmet Fırat’ın müşteki Çetin Öngöre'ye yönelik Basit Yaralama, Tehdit ve Hakaret suçlarının uzlaştırma kapsamında yer aldıkları ve atılı suçlarla ilgili olarak taraflar hakkında daha önce uzlaştırma yoluna gidilmediği görülmekle, sanık Mehmet Fırat’ın müşteki Çetin Öngöre'ye yönelik TCK md. 86/2, 125/1, 106/1-2. cümlede düzenlenen Basit Yaralama, Tehdit ve Hakaret suçları yönünden uzlaştırma hükümleri uygulanmak üzere dosyanın Uzlaştırma Bürosuna gönderilmesi, bu nedenle duruşmanın 08/09/2022 gün saat 10:45 bırakılmasına karar verildi.”

“Yanlış yaptıklarını dile getiren mahkeme, kararı uzlaşmaya taşıyor”

Karara ilişkin Baran Haber’e konuşan Mehmet Fırat, “Duruşma saat 10.25’te başlayacak denildi. Saat 10’dan itibaren duruşma salonunun önünde avukatlarımızla beklemeye başladık. Önünüzde 6-7 dosya daha vardı. Duruşma öncesi haber verilmesi için mübaşire avukatlarımızın telefon numaraları verildi. Mübaşire ‘Saat 11.30 oldu ne oldu duruşma’ diye sorduk. Duruşmanın görüldüğünü söyledi. Hâkim ‘duruşma görülmüştür, kalemden çıktı alın karar orada yazıyor’ dedi. İtiraz ettik, duruşma görülmeden nasıl karar veriyorsunuz, diye. Hazır olduğumuzu ve tekrar duruşma görülmesini istedik, kabul edilmedi. Karar metnini aldık. Savcı bey, daha önce cezalandırılmam için vermiş olduğu mütalaayı maddi hata olduğu gerekçesiyle geri çekmiş. Cezalandırılmam noktasında değil, mevzuunun uzlaşmaya gitmesi yönünde bir karar verilmesini istemiş. Hâkim bey de uzlaşmaya gönderme kararı almış. İki sene boyunca beni cezalandırmak isteyen, 6 duruşmada biz yanlış yapmışız diyerek kararlarından rücu eden savcı ve hâkim, iyi niyetli olmadığını göstermiştir. Hata yapıldığını kabul ediyorlar, direkt düşürülmesi gereken dava neden uzlaşmaya gönderildi? Anlaşılan kamuoyunda oluşan baskılar gereken yere ulaşmış olacak ki, böyle bir karar çıktı.” dedi.