Birkaç gün önce Dokuz Eylül Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekan Yardımcısı Cihat Kısa isimli şahsın Hazreti İsa ve Hazreti Meryem validemize habis fikirleriyle attığı iftiraya karşı İstanbul Üniversitesi’nin Müslüman öğrencileri tepkisini gösterdi.
Üniversite bahçesinde eyleme müsaade edilmedi
Bugün saat 14.00’da Cuma namazı çıkışı İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi bahçesinde Müslüman öğrenciler Cihat Kısa’ya tepki gösterdi. Eylem yapan gençlere polis izin vermedi ve eylemin üniversitenin bahçesinde yapılmasına müsaade etmedi.
Bir araya gelen İstanbul Üniversitesi öğrencileri şu açıklamayı yaptı:
Biz; pazarlıksız Müslümanlar, Anadolu'nun bağrından koparak ilahiyat fakültesine, Dini Mübin'i İslâm'ı öğrenmek için gelen, su katılmamış Anadolu Müslümanlarının akidesini ifsad eden, Kur'an'ı hiçe sayan bir şahsın, öğretim görevlisi olarak ders vermesini kabul etmiyoruz. Ve yine imanı ve vicdanı bu pervasızca iftiraya sükût etmeyen Müslüman kardeşlerimiz sosyal medya üzerinden mâlum şahsa görevini bırakması için çağrıda bulundu. Biz, bugün, burada; Müslüman gençler adına atılan iftiralara karşılık sessiz kalmıyor, yapılan bu ahlaksızlığa karşı Cihat Kısa'nın görevden alınması için Yüksek Öğretim Kurumunu göreve çağırıyoruz.
Herkes şunu bilsin ki yüce Allah'ın kitabına, peygamber efendimiz (s.a.v)'in sünneti seniyyesine muhalif olanların isminin önünde ister Doçent ister profesör ünvanı olsun; hangi dünyevi makamın mevkinin sahibi olursa olsun Kur'an ve sünnete dil uzattığı takdirde itikadı has, duruşu net Müslüman gençleri karşısında görecektir. Hiçbir kimse kendi nefis muharebesinde elde ettiği mağlubiyetin hırsını İslâm akidesinden çıkarıp menfaatince şekillendiremez.
Abdurrahim Karakoç'un şiirinde dediği gibi;
Doğru mu yanlış mı karar sizin,
Biz aklın durduğu çağda yaşadık,
Ben dinsizim diyen beyinsizlerin,
Din dersi verdiği çağda yaşadık.
Dörtlükte de bahsedildiği gibi aklın durduğu bir çağda İslâm'ı heva ve heveslerine göre şekillendiren kimselerden din dersi alacak değiliz.
Bugün oturduğu yerden kadın haklarından bahseden platformlar, vakıflar, STK’lar, dernekler söz konusu Hz. Meryem olunca kör, sağır, cahil kesildiler. Bu olayda göstermiştir ki bizlere, daha inancından ötürü kadını kadın ile eş tutmayan ideolojilerin ne denli samimiyetsiz olduğunu.
Bugün Dokuz Eylül Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanlığı yapmış olduğu paylaşımla Cihat Kısa'yı temize çıkarma derdine düşmüşler, o vakit bizlerin zihnine takılan şu sorulara cevap versinler:
1- Cihat Kısa neden çıkıp "Hz. Meryem iffetlidir. Kocası hiç olmamıştır. Hz. Babasızdır" demiyor?
2- Dokuz Eylül Üniversitesi "kayıtların tamamı bizdedir. Sosyal medyadakiler montajdır." demesine rağmen neden kayıtları yayınlamıyor?
3- İçinde kıymetli akademisyenlerinde bulunduğu büyük bir kitlenin tepkisine yol açan bu olay neden faili ve destekleyenleri tarafından tam aksi açıklamalar ile reddedilmiyor?
Ateş olmayan yerden duman çıkmaz diyerek dumanın çıktığı yerden cevabımızı bekliyoruz.
Şunu da belirtelim ki İlahiyat Fakültelerinde yaşanan bu hadise ilk değildir. İlahiyat Fakülteleri gelecek nesilleri yetiştirmek için yetişmeye gelen gençlerindir. İlahiyat Fakülteleri ne Müslüman gençlerin itikadının ifsad edileceği bir yer, ne de İslâm akidesi dışı habis fikirlerinizi sergileyeceğiniz bir tiyatro salonu değildir.
Son olarak; Anadoludaki kardeşlerime sesleniyorum:
Anadolulaşmayan, Anadolu insanının akidesine zıt görüşler sarfedenlere karşı tepkiyi ortaya koyun ve tarafınızı belirleyin.
Allah'ın selamı ve rahmeti Kur'an'ın ahkamlarını ve sünneti müdafaa edenlerin üzerine olsun.”