Avrupa'da her geçen gün intihar vakalarının artıp rekor seviyeye çıkması sebebiyle Batı ülkeleri tarafından canhıraş bir şekilde tedbir ve çareler aranmakta.
Son olarak İsviçre'de tramvay şirketi tarafından yapılan güvenlik testlerinde vatandaşların ray hattına atlayıp intihar teşebbüsünde bulunma ihtimaline binaen tren önüne koruyucu şişme yastık aparatı takılarak testler yapıldı.
Neden intihar ediyorlar?
Materyalist-hedonist anlayış ve kültürle insanları zevk-sefa peşinde koşturup işin sonunda başıboşluğa sürükleyen Batı dünyası, oluşturduğu sefil çöplüğün neticesinde oluşan intihar vakalarıyla mücadele etmeye çalışıyor.
Tüm odağını madde ve hazza yükleyip maneviyat namına bomboş bir karneyle insanlık inşa ettiğini sanan Batı'ya, bu rezil vaziyete isyan etme düsturuyla hayattaki tek tutanakları olan canlarını da teslim eden kurbanlar son hamleleriyle katillerine anarşi cevabını veriyor.
Battıkça batmakta olan Batı halen daha çareyi ruh imarında değil birtakım materyalist tedbir ve kısıtlamalarda arıyor ve maddenin ruh üzerinde bastırıcı ve hakim güç olduğunu zannederek kırdığı manevi iskeleti değil tren önlerini yumuşatıyor.
Bilakis biz ruhun şekillenecek bir şey olduğunu değil şekillendirecek bir şey olduğunu söylüyoruz. Maddeye, eşyaya hakim olan tıpkı kainatın yaratılmasında olduğu gibi ilahi ve manevi ruhtur, onun eserleridir. Hikmetli sır, gördüğünde değil gördüğünü zuhur ettirendedir.





