Genel Sekreter Rutte, toplantının "gerçekten kritik bir gün" olduğunu belirterek, belirlenecek kapasite hedeflerinin "gelecek yıllarda savunmaya harcanacak parayı belirlemek için önemli bir yapı taşı" olacağını vurguladı. Rutte, ittifakın caydırıcılığını ve savunmasını güçlendirmek adına daha yüksek harcama taahhütlerinin altını çizerken, yatırım yapılması gereken öncelikli alanları da sıraladı: "Hava savunma sistemlerine yatırım yapmalıyız. Uzun menzilli füzelere, hareket kabiliyeti yüksek kara birliklerine ve komuta-kontrol sistemlerine yatırım yapmamız gerekiyor. Bunların hepsi şart." Rutte ayrıca, bu yatırımların NATO üyeleri arasındaki savunma harcamaları farkını ABD ile dengeleme potansiyeline de işaret etti.
Toplantı sonrasında kamuoyuna duyurulacak yeni savunma harcamaları planına değinen Rutte, "Lahey’de hangi miktarlarda harcama yapacağımıza karar vereceğiz. Yeni yatırım planı, ihtiyaç duyduğumuz somut askeri kapasitelere dayanacak. Bugün bu hedeflere karar vermemiz bu yüzden önemli" ifadelerini kullandı.
ABD'den Net Çağrı: "Caydırıcılık İçin GSYH'nin %5'i Şart"
Toplantıda söz alan ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth, her NATO üyesinin savunmaya ciddi ve somut katkı sağlaması gerektiği mesajını yineledi. Hegseth, "Her ülke, tehdidin doğasını kabul ederek GSYH’sinin yüzde 5’ini savunmaya ayırmalı. Bu sadece bayrak sevgisiyle ilgili değil, sahip olduğumuz askeri yapılanmayla ilgili. Caydırıcılığı sağlayan şey, sert güçtür," diyerek barışın ancak askeri güç ve etkin caydırıcılıkla mümkün olabileceğini belirtti. Hegseth, NATO müttefiklerinin güvenlik konusunda yalnızca ABD'nin imkanlarına bağımlı kalmaması gerektiğinin de altını çizdi.
Almanya'dan "Ek 60 Bin Asker" İhtiyacı Sinyali
Almanya Savunma Bakanı Boris Pistorius ise ülkesinin NATO’nun yeni kapasite hedeflerine ulaşabilmesi için silahlı kuvvetlerini büyütme gerekliliğine dikkat çekti. Pistorius, "Bugün sahip olduğumuz orduya ek olarak, yaklaşık 50 bin ila 60 bin yeni askere ihtiyaç duyacağımızı tahmin ediyoruz, ama bu sadece kabaca bir öngörüdür. Bununla birlikte şu soru gündeme gelecektir: Yeni askerlik sistemi önümüzdeki yıllarda yeterli olacak mı?" sözleriyle, artan askeri ihtiyaçların mevcut personel ve asker alım sistemleri üzerindeki potansiyel baskısını dile getirdi.
NATO'nun Brüksel'deki bu kritik zirvesi, ittifakın önümüzdeki dönemde savunma ve güvenlik politikalarında önemli bir dönüşümün habercisi olarak değerlendiriliyor. Artan harcama taahhütleri ve yeni kapasite hedefleri, uluslararası güvenlik mimarisinde yeni dengelerin oluşabileceğine işaret ediyor.