Stratejist Abdullah Çiftçi, son yayınında İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun Gazze'de yürüttüğü saldırı politikasının artık sürdürülemez bir noktaya geldiğini, uluslararası baskıların ve içerden yükselen isyanların Netanyahu için "yolun sonu"nu işaret ettiğini söyledi.
Çiftçi, başta Avrupa Birliği, İngiltere ve İspanya olmak üzere Batı bloğunun İsrail ile yürütülen özel ticaret anlaşmalarını askıya almaya başladığını, ABD Başkanı Donald Trump'ın da Netanyahu’ya "savaşı durdur yoksa desteğimi çekerim" mesajı verdiğini aktardı. Bu gelişmelerin, İsrail’in ilk kez uluslararası sistemde açıkça sorgulanmaya başladığını gösterdiğini belirtti.
Netanyahu’nun siyasi geleceğini korumak uğruna Gazze'deki vahşeti sürdürdüğünü, ancak Hamas'ı bitiremediğini, esirleri kurtaramadığını ve tünellere dahi giremediğini vurgulayan Çiftçi, bu durumun artık İsrail içinde bile tepki çektiğini kaydetti. İsrail ordusundan bazı askerlerin “hobi olarak çocuk öldürüyorlar” sözleriyle orduyu hedef aldığını, eski istihbaratçılardan “Netanyahu, İsrail’in geleceğini Gazze kumlarına gömdü” açıklamalarının geldiğini hatırlattı.
Netanyahu’nun "vaadedilmiş topraklar" doktriniyle iki devletli çözümü engelleme çabasının artık Batı'da bile kabul görmediğini belirten Çiftçi, “Bu vahşet uzadıkça Filistin devletine olan uluslararası destek artıyor. Her şehit, kurulacak devlete atılan bir tuğla gibi” ifadelerini kullandı.
Çiftçi’ye göre, Gazze'de yaşananlar bir askeri strateji değil; siyasi bekayı kurtarma amacıyla yürütülen bir yıkım siyaseti. Ancak bu yöntem artık iç ve dış kamuoyunda çökmüş durumda. Çiftçi değerlendirmesini, “Savaş durursa Netanyahu da durur. Çünkü artık ne içeride ne dışarıda dayanağı kaldı” sözleriyle noktaladı.