Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanlığı ile Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından hazırlanan, Türkiye’nin 5 yıllık dönemdeki yapay zeka çalışmalarına yön verecek ilk ‘Ulusal Yapay Zeka Stratejisi’ Bilişim Vadisi’nde kamuoyuna tanıtıldı. Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, yapay zeka teknolojilerinin uygulama alanlarının her geçen gün arttığını söyledi. Varank, yakın gelecekte yapay zekaya sahip teknolojilerin ekonomik ve sosyal hayatın vazgeçilmez bir parçası olacağına işaret ederek, “2020’de dünya genelindeki yapay zekâ harcamaları yaklaşık 50 milyar dolar olarak tahmin ediliyor. Önümüzdeki 5 yılda bu teknolojilerin pazar büyüklüğü en az 2 katına çıkacak. Yapay zekanın 2030’a kadar küresel ekonomiye 13-16 trilyon dolar katkı yapması ve yüzde 13 civarında bir büyüme sağlaması bekleniyor” ifadelerini kullandı.

“Yüzde 5’e çıkaracağız”

Varank, stratejide iddialı ama hayata geçirilebilir hedefler belirlediklerini vurgulayarak, şunları söyledi: “2025’te yapay zeka teknolojilerinin milli hasılamıza katkısını yüzde 5’e çıkarmayı hedefliyoruz. Ülkemizin uluslararası yapay zekâ endekslerinde ilk 20’de yer almasını amaçlıyoruz. Bu hedefleri gerçekleştirebilmenin birinci şartı, yapay zekâ teknolojilerine yön verecek nitelikli insan kaynağına sahip olmaktan geçiyor. 2025’te bu alandaki istihdamın en az 50 bine ulaşmasını hedefliyoruz. Bu nedenle nitelikli insan kaynağının yetişmesi için çok önemli tedbirler belirledik. Bu konuda halihazırda birçok politika ve programı da uygulamaya devam ediyoruz. Stratejide belirlediğimiz tedbirlerle bu alandaki çabamızı daha da hızlandıracağız.”

Büyümenin yüzde 14’ü yapay zekâdan

Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanı Ali Taha Koç, toplantıda, yeni bir çağın eşiğine gelindiğini belirterek, yapay zekâyla üretim süreçleri, meslekler, gündelik yaşam ve kurumsal yapıların yeni bir dönüşüm sürecine girdiğini söyledi. Stratejinin odağına, 3 temel yetkinlik alanını aldıklarını aktaran Koç, bunları kaliteli veri, ileri beceriler, teknik altyapı olarak sıraladı. Koç, şöyle devam etti: “Kaybedecek vaktimiz yok. Önümüzdeki 10 yıl içinde küresel büyümenin yüzde 14’ünü tek başına yapay zekânın sağlayacağı öngörülüyor.” Koç, stratejinin ana özelliğinin katılımcı ve kapsayıcı olması olduğunu, bu belgeyi hazırlarken kamu, üniversite, özel sektör ve STK’larla yoğun görüş alışverişinde bulunduklarını aktararak, ilgili tüm uluslararası organizasyonlardan ve farklı disiplinlerdeki uzmanların değerlendirmelerinden en verimli şekilde faydalandıklarını söyledi. Koç, şunları kaydetti: “Yapay zekanın sosyoekonomik getirileri, yeni küresel rekabet alanları doğurmuş, yapay zekanın küresel etki alanını genişletmiştir. Biz de yapay zekâyı etkili ve verimli kullanarak küresel rekabet gücümüzü artırmak durumundayız. Nitekim 2025’te hedefimiz; yapay zekâ alanının ülkemizin Gayri Safi Yurt İçi Hasılasına yaptığı katkıyı yüzde 5’e yükseltmektir.”