Kısa bir zaman önce Vuslat Platformu Başkanı ve Cumhurbaşkanlığı Sosyal Hizmetlerden Sorumlu Baş Danışmalarından Sayın Hamza Cebeci’nin Darülaceze’de düzenlenen iftar davetine icabet ettim.

Devamında “Ufuktaki Yeni Türkiye’yi Bekleyen Tehdit ve Fırsatlar” konulu sohbet toplantısında benim de konuşmacılar arasında olduğum, Genelkurmay İstihbarat Daire Başkanı Korgeneral İsmail Hakkı Pekin, Tümamiral Sayın Cihat Yaycı ve Balıkesir Belediye Başkanı Sayın Yücel Yılmaz, oyuncu-yazar Sayın Bahadır Yenişehirlioğlu ve Dr. Erol Erdoğan ile kalabalık seçkin bir davetliler topluluğu ile bir arada olduk.

Konuşmalarda yaklaşan seçimlerin hem tehdit hem de fırsatlar olduğuna dikkat çekilerek tehditlere sebep olabilecek bölücü ve yabancı ideolojilere mensup siyasilere karşı, olumsuzlukları fırsata çevirmeyi hedefleyen, milli ve yerli siyasilerle yola devam edilmesinin daha doğru olacağı görüşüne vurgu yapıldı.

Ayrıca yaklaşan seçimler nedeniyle Batılı emperyalist ülkeler, kendilerini sorgulayan ve kendi politikalarını kendi belirleyen bir Cumhurbaşkanı yerine kendileriyle iş birliği içinde olan ve verilen rolleri üstlenerek ABD’nin öncülüğündeki Batılı emperyalizminin sömürü politikalarına çanak tutan birinin Türkiye’de Cumhurbaşkanı olmasını istemekte oldukları hatırlatıldı.

Batılı emperyalist ülkelerin içişlerimize müdahale ederek siyaseti dizayn etmeye çalışmaları ve muhalefet cephesinin de dış mihrakların desteği ile Türkiye’de bir iktidar değişiminin olacağına inanıyor olmasının son derece tehlikeli olduğu dile getirildi.

Birileri Türkiye’ye operasyona hazırlanıyor

Açık görüş, serbest kürsü konuşmalarında seçimin ortada olduğunu ve seçim gününe kadarki 40-45 günlük süreçte atılacak adımların ve yürütülecek kampanyanın seçimin kazanan tarafını belirleyeceği ifade ediliyor.

Bana göre de bu doğru bir tespit.

İftar sonrası devam eden sohbetlerde iki önemli konu öne çıktı.

Bunlardan biri “Yeni Türkiye’yi Bekleyen Tehdit” diğeri ise ”kaçırılmaması gereken fırsatlar” oldu.

Tehditler, hiç şüphesiz ülkemizin güvenliği ve milletimizin birliğidir.

Bölücü ihanetin siyasi uzantısı HDP, 14 Mayıs seçimlerine listelerinden gireceği Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) seçim bildirgesinde bu tehditler açık bir şekilde yer almaktadır.

CHP Genel Başkanı ve ‘Erdoğan karşıtı Cephe’nin Cumhurbaşkanı adayı Kılıçdaroğlu ile PKK, TKP, DHKP-C ve TKP-ML gibi terör örgütlerinin siyasetteki uzantılarının içinde yer aldığı Emek ve Özgürlük İttifakı’nın açıklanan seçim bildirisinde olup Kılıçdaroğlu’nun kabullendiği “Avrupa’da kabul edilen yerel yönetimler özerklik şartını aynen kabul edeceğiz.”

Yerel yönetimler için özerklik, PKK terör örgütünün uzun yıllardır hedeflediği yoldaki en kritik taşlardan biri olarak biliniyor. HDP, HDP’den önce de BDP özerklik ifadelerini sık sık kullanıyor ve bu konuda taleplerde bulunuyor. 

Gelinen noktada Kılıçdaroğlu’nun oy uğruna ülkenin bölünmez bütünlüğünü tehdit yolunda önemli bir aşama olan ‘Özerklik’ seçim beyannamesine konulabilmiştir.

20 Ekim 2014... Kılıçdaroğlu, terör örgütü PKK’nın Suriye kolu YPG’yi terör örgütü olarak görmediğini açıklaması işin buraya varacağının sinyaliydi.

Yeşil Sol Parti’nin öne çıkan diğer bazı taahhütleri şu şekilde ifade ediliyor: “Nükleer santral projelerini ve anlaşmalarını iptal edeceğiz. Termik santralleri kapatacağız. Kanal İstanbul Projesini iptal edeceğiz.

Kürtajda kadınların kararını ve beyanını esas alacağız. İsteğe bağlı kürtajı yeniden parasız ve ulaşılabilir yapacağız.

Diyanet İşleri Başkanlığını kaldıracağız ve zorunlu din dersine son vereceğiz.

Anayasa değişikliği ile ilk 4 madde değiştirilecek ve terörle mücadele kapsamında operasyonların durdurulması, Türk askerinin Irak ve Suriye’den geri çekilmesini sağlayan kararlar alacağız, İstanbul sözleşmesi tekrar geri getirilecek ve Ayasofya eski haline dönüştürülecektir.

Ayrıca:

 Eşcinsellerin de kendi hak ve özgürlükleri yasal güvence altına alınacak; yani LGBT’ler Anayasa’ya girecek ve evlilikleri yasal olarak kabul edilecek”.. 

Bu örgütlerin son zamanlarda pervasızca çıkışları hiç şüphesiz dış mihrakların verdiği açık destek sayesindedir.

Ülke ve milletimizi hedef alan ve bizim için her biri birer ‘beka sorunu’ olan konular seçim beyannamesinde yer alması Türk siyasi tarihinde bir ilk ve son derece tehlikelidir.

***

“Bıçak sırtı” olarak görülen 14 Mayıs seçimleri için hazırlıklar sürüyor.

Ancak bu aziz millet; 

Cumhurbaşkanı olmak adına her yolu mübah görenleri, idealleriyle vedalaşıp bölücülerin de içinde olduğu ittifakın saflarına katılarak, siyasi ikbal peşinde koşanları da oylarıyla cezalandıracaktır.

Yeter ki, tehditler dolu seçim beyannameleri yayınlayanlara karşı milli ve yerliler olarak biz, bize düşeni hakkıyla yapma adına süreci iyi yönetelim…

Mehmet Koçak, Yeniakit, 5 Nisan 2023.