11 Eylül 2001 tarihinde önce New York’taki İkiz Kuleler’i ve ardından da Pentagon’u hedef alan şehadet eylemleriyle, İkinci Dünya Savaşı ile Soğuk Savaş’ın galibi, ilahi (!) güçler atfedilmiş dokunulmaz zannedilen Amerika’ya dokunulmuş oluyordu.

Kumandan Salih Mirzabeyoğlu'nun "Üçüncü binyılda, milenyum dinlerinden başka hiçbir din kalmayacak!” diye, teknolojiyi kutsayan, kuvantum fiziğinin şaman mistiği ile bulaşıklığını dünyanın tam 1000 senelik geleceğinin programlanışı diye putlaştıran Batı dünyası, 2000 yılına girdikten 2 sene sonra AMERİKAN ideolojisinin heykellerinden ünlü ikisinin yerle bir oluşu ile şok oldu. Yıldız savaşları hayâli, yerini yeryüzü gerçeğine bıraktı. Rakibsiz değildiler ve kendi hayâllerini başkasına gerçek gibi yutturma devri geçmişti. Eskiden İkiz Kuleler’in olduğu yer, bir devrin battığı yerdir." tesbiti, ABD'nin kamuoyunda oluşturduğu algının yıkılmasının ne manaya geldiğini de izah eder mahiyetteydi.

4 Mart 1931: Şeyh Esad Erbili zehirlenerek şehit edildi 4 Mart 1931: Şeyh Esad Erbili zehirlenerek şehit edildi

ABD'nin "süper güç" imajı yıkıldı

ABD bu yıkılışını toparlamak amacı ve bahanesiyle Afganistan ve Irak'ı işgal etmeye kalktı; fakat beklediği neticeyi alamadı. Madde planında olmasa bile bunca başarısızlıktan sonra zihinlerdeki "Süper güç" imajı yıkılmıştı bir kere. O günden sonra hiçbir şey eskisi gibi olmadı. ABD'nin baskı ve direktifleri üçüncü sınıf memleketler tarafından bile kaale alınmaz oldu.

Yıllardır İslâm coğrafyasında yürütülen sömürge faaliyetlerinin, insan kıyımının, işkencelerin ve akla hayale gelmeyecek her türlü kötülüğün mimarı olan ABD’nin 2 sene önce düşüşüne ve yenilişine şahitlik etti dünya.

Takviye güç ve askeri destek de Taliban'ı yenmeye yetmedi

Afganistan'a giren ABD, Taliban'ı bitirmeyi hedeflerken başarısızlıklarla dolu geçen seneler boyunca kendi kendilerini dişlemeye devam ettiler ve bu esnada Afganistan toprakları onlar için Mezaristan oldu. Koalisyon güçlerinden alınan takviye güç ve askeri destek de Taliban'ı yenmeye yetmedi. Taliban her gelen birliği püskürtmeyi başarırken, askerî ve siyasî gücünü de arttırmayı sürdürdü.

ABD Afganistan topraklarında perişan edildi

Kumandan Salih Mirzabeyoğlu’nun Körfez Savaşı sırasında tesbit ettiği üzere, “Saddam Hüseyin emperyalizmin tekerine çomak sokmuştur.” Akabinde ABD’yi kendi yuvasında yerle bir eden 11 Eylül hadisesi, Müslümanların yeniden cesaret bularak ABD’ye karşı tavrını da değiştirdi. Nihayetinde ise Taliban’ın ABD’ye karşı yıllardır sürdürdüğü mücadele meyvesini verdi ve yenilmez zannedilen ABD iki sene önce bugün Afganistan topraklarında perişan edildi.

ABD’ye köpeklik yapan Türkiye’deki Batıcılar gibi, ABD’den medet uman işbirlikçi Afganlara da Taliban’ın zaferi ağır geldi. İslam’ın gölgesinde insanca yaşamak yerine ABD’nin sömürgesi altında köle gibi yaşamayı tercih ettiler. Bu sefil güruh, Müslüman ülkede izzetli yaşamak yerine, gavur topraklarında şerefsizce ve zillet içinde yaşamayı seçip, karısını çocuğunu bırakıp Kabil Uluslararası Havalimanına akın etti. Bir kısmı da orada belasını buldu. 

Türkiye’de, Taliban’ın zaferi görmezden gelindi

Türkiye’de Taliban’ın zaferi başımıza akbaba gibi üşüşen yazar, çizer, hoca takımının hiçbir şekilde dikkatini çekmedi. Görmezden, duymazdan geldiler. ABD’nin hezimete uğramasına, askerlerini geri çekmek zorunda kalışına da inanmadılar. “Süper güç”ün yıkılmayacağına iman etmiş olan bu zevat, 11 Eylül’deki saldırıyı ABD’nin işi olarak gördükleri gibi, ABD’nin bugün geri çekilmek zorunda kalışını ve Taliban’ın hükümete el koymasını da yine ABD’ye bağladılar. 20 senedir ABD ile savaşan Taliban’dan bir Amerikan işbirlikçisi çıkartmaya uğraştılar. Ve kimi tükürdüğünü yalamak zorunda kaldı, kimi de Taliban’ın mücadelesini görmezden gelmeye devam etti.

20-30 senedir ne Irak işgaline ne FETÖ işgaline ne de Kemalist işgale karşı tavır alan bu zevat, kitaplarda rahatlıkla bulabileceğimiz ve anlayabileceğimiz fıkhî meseleleri temcit pilavı gibi ısıtıp ısıtıp önümüze koyup durdu. İşgalci ABD’ye duymadıkları kin ve nefreti Taliban’a kusmaktan haya etmediler. Kısaca, kafir kafirliğini yaparken, Müslüman, memur ve mecbur olduğu işlerin hakkını yerine getirmekten hala aciz.

Kısacası Afganistan’da ABD ile beraber hezimete uğrayan Batı’nın gâvur düzeni oldu.

Baran Dergisi