Tibet Budizmi’nin en yüksek ruhani lideri, “Okyanus Kadar Derin Bilge” ve Batı popüler kültürünün vazgeçilmez “barış ikonu” 14. Dalai Lama Tenzin Gyatso’nun uhrevi dünyasının ardında, CIA’nın finanse ettiği oldukça dünyevi bir operasyon ağı olduğu bilinen bir sır olarak tazeliğini koruyor.
Sosyal medyada “yeni gizliliği kaldırılmış belge” etiketiyle dolaşıma giren ancak aslında 1990’lardan beri tarihçilerin ve istihbarat uzmanlarının vakıf olduğu kayıtlar, “halk kahramanı” mitinin finansal mimarisini gözler önüne seriyor.
“Maaşlı” Ruhani Lider
ABD Dışişleri Bakanlığı arşivleri ve CIA’nın 1960’lara ait bütçe notlarında, Tibet operasyonları kapsamında yapılan harcamalar kalem kalem listeleniyor. Bu listede en dikkat çeken detay ise; merhamet, şefkat ve kanaatkârlık öğütleyen Dalai Lama’nın isminin karşısında yazan yıllık 180.000 dolarlık ödeme.
Belgelerde “Subsidy to the Dalai Lama” (Dalai Lama’ya Sübvansiyon) olarak geçen bu ödeme, CIA’nın Tibet programı için ayırdığı yıllık 1.7 milyon dolarlık bütçenin sadece bir parçası. Sürgündeki Tibet yönetimi, geçmişte bu paraların alındığını kabul etmek zorunda kalmış, ancak meblağın Dalai Lama’nın “kişisel harçlığı” olmadığını, Cenevre ve New York’taki lobi faaliyetleri için harcandığını savunmuştu. Ancak belgelerdeki “sübvansiyon” ifadesi, ruhani lider ile Amerikan istihbaratı arasındaki “duygusal” bağın gücünü kanıtlar nitelikte.
Barış Elçisi mi, CIA’nın Kilit Müttefiki mi?
Belgeler, CIA’nın sadece Dalai Lama’ya maaş bağlamakla kalmadığını; Nepal’de 2.100 Tibetli gerillayı beslediğini, Colorado’da özel eğitim kampları kurduğunu ve Tibet içlerine silah ile mühimmat indirdiğini gösteriyor. Anglo-Sakson basınında “on CIA payroll” (CIA bordrosunda) ifadesiyle tanımlanan bu ilişki, Dalai Lama’yı teknik olarak sahada koşturan bir ajan yapmasa da, onu CIA’nın Asya stratejisindeki en pahalı ve en değerli “politik enstrümanı” konumuna yükseltiyor.
Görünen o ki, “Eğer bilim Budizm’in bir hatasını kanıtlarsa, Budizm değişmelidir” diyebilecek kadar açık fikirli olan Dalai Lama, Soğuk Savaş’ın sert rüzgarlarında CIA lojistiğini ve finansmanını reddetmeyecek kadar da “gerçekçi” bir yaklaşım sergilemiş.
1962 Savaşı ve "Amerikan Parmağı"
Ortaya saçılan belgeler, 1962 Hindistan-Çin Savaşı’na giden süreçte de bu “ruhani” operasyonların etkili olduğunu ortaya koyuyor. Tarihçiler savaşın doğrudan bir “CIA kurgusu” olduğu iddiasını abartılı ve komplocu bulsa da, ABD’nin Tibet’i Çin’e karşı bir kaldıraç olarak kullandığı konusunda hemfikir.
CIA’nın Tibet’teki gerilla faaliyetleri ve Dalai Lama’ya sağladığı açık destek, Pekin ile Yeni Delhi arasındaki ipleri geren ve bölgeyi savaşa sürükleyen tansiyonun baş mimarlarından biri oldu. ABD, Hindistan’ı Çin karşıtı bir pozisyona çekmek için Tibet kartını –ve dolayısıyla Dalai Lama’yı– masaya sürmekten çekinmedi.
İmaj ve Gerçek
Bugün nörobilimcilerle meditasyonun beyin üzerindeki etkilerini tartışan, dünyaya “seküler etik” dersi veren ve mizahı bir silah olarak kullanan Dalai Lama’nın geçmişi; James Bond filmlerini aratmayan bütçe kalemleri, gerilla eğitimleri ve istihbarat fonlarıyla dolu. Dünyanın “barış elçisi” olarak alkışladığı halk kahramanı, aslında Soğuk Savaş döneminde CIA’nın Asya masasında özenle işlediği, maaşını dolarla ödediği stratejik bir projeden farksızdı.




