İsmailağa İlim ve Hizmet Vakfı tarafından düzenlenen, Sirac Yayınevi’nin de desteklediği ve İstanbul Yavuz Sultan Selim Camii’nde 17-29 Haziran tarihleri arasında gerçekleştirilen Sahih-i Buhârî Hadis Meclisi, 29.06.2025 Pazar günü yoğun katılımla sona erdi. Programın son gününde âlimler, hocalar ve camiyi dolduran kalabalık bir cemaatin iştirakiyle Kur’ân-ı Kerim tilaveti, dualar ve icazet töreni yapıldı.
Etkinlik boyunca yaklaşık 1500 kişiye icazet verildi. Katılımın yoğunluğu sebebiyle icazetlerin bir kısmı cami içinde, geri kalan kısmı ise cami avlusunda takdim edildi.
Programda konuşan isimler, Mahmut Efendi’nin aziz hatırasını ve onun sünnete dayalı ilim geleneğinin yaşatılma gayretini vurguladı. Yavuz Sultan Selim Camii İmam Hatibi ve programın sunucusu Abdullah Kılıç, konuşmasında daha önce Kütüb-i Sitte’den Müslim Meclisi düzenlendiğini hatırlatarak, şimdi de Buhârî Meclisi kurulduğunu belirtti. Kılıç, Buhârî hadislerinin okunduğu meclislerin ardından Kütüb-i Sitte’de yer alan diğer eserler olan Tirmizî, Ebû Dâvûd, Nesâî ve İbn Mâce için de meclisler kurulacağını, bu faaliyetlerin devam edeceğini ifade etti.
Programda farklı ülkelerden gelen muhaddisler ve âlimler ile Türkiye’den katılımcılar hazır bulundu. İcazetler, bu âlimlerin nezaretinde verildi. Yavuz Sultan Selim Camii İmamı Abdullah Kılıç, açılış konuşmasında İsmailağa’nın şeyhi Fikrî Efendi’ye bu faaliyetlerinden dolayı teşekkür etti.
Toplam 13 gün süren Buhârî Meclisi, Suriyeli âlim Muhammed Mücir Hatib’in başkanlığında gerçekleştirildi. İsmailağa Hadis İhtisas Merkezi’nin hocaları da hadis okumalarına eşlik etti.
Sahih-i Buhârî’nin, Kur’ân’dan sonra İslâm’ın en önemli ikinci kaynağı olan hadislerden derlenen en muteber eseri olduğuna dikkat çekilen konuşmalarda, Buhârî ve Müslim üzerinde ümmetin sahihliği icmâsının bulunduğu, reformist veya neo-selefî akımların bu eserleri tartışmaya açmasına rağmen bu iki eserin Ehl-i Sünnet için temel kaynak olmaya devam edeceği ifade edildi.
Konuşmacılar, Gazze’de yaşanan katliama da değinerek, savaşan mücahitler için dua ettiler. Konuşmalarda, Mahmut Efendi’nin “Bir Müslüman öldürüldüğünde yüreğim yanıyor” sözleri hatırlatıldı.
Hadis ilmi hocalarından Halil İbrahim Kutlay ise “Hadisleri ezberlemek güzel ama ezberlemekle kalmamalı, hayatımıza ve topluma tatbik etmek için uğraşmalıyız.” ifadelerini kullandı.
İsmailağa hocalarından kelâmcı Ömer Faruk Korkmaz da konuşmasında, Türkiye’de İslâmî faaliyetlerin bir dönem nasıl baskılandığını anlatarak, “Bu memlekette İslâm’ın nuru söndürülmeye çalışıldı, şeriat kitapları yakıldı, medreseler kapatıldı. Bir kimse çocuğuna İslâm terbiyesi vermek, Kur’ân öğretmek istese takibata uğradı, evleri basıldı, mahkemelere çıkartılıp yargılandı.” dedi. Korkmaz, konuşmasında Taberânî’den “İslâm ilimlerini her neslin âdil kişileri taşır, ilmi koruyup muhafaza ederler.” ve Ebû Dâvûd’dan “Şüphesiz ki Allah, her yüzyılın başında ümmetin dini işlerini yenileyecek bir müceddid gönderecektir.” hadislerini aktararak Mahmut Efendi Hazretleri’nin de bu ilmi koruyan ve yaşatan isimlerden olduğunu, meclisin de onun vesilesiyle gerçekleştirildiğini belirtti.
Ezher ulemasından Hasan eş-Şâfiî de konuşmasında Sahih-i Buhârî’nin Müslümanlar için neden hüccet olduğunu izah etti. Bu arada şunu da hatırlatalım ki, kapanıştan iki gün önce (27.05.2025), Allâme Prof. Dr. Hasan Şâfiî de Yavuz Sultan Selim Camii’nde “Osmanlı Ulemâsının Kelâm İlmine Katkıları” başlıklı konferansında Sultan Selim Han ve Sultan Süleyman Han’ı rahmetle anarak, Mustafa Sabri Efendi ve Zâhidü’l-Kevserî başta olmak üzere Osmanlı ulemâsının kelâm ilmine katkılarından bahsetti.
Program, İsmailağa Camii İmam Hatibi Salih Topçu Hoca’nın yaptığı duaların ardından icazetlerin takdimiyle sona erdi. Son konuşmayı yapan İsmailağa Cemaatinin şeyhi Fikrî Efendi’nin dualarI eşliğinde Sahih-i Buhârî Hadis Meclisi nihayete erdi.