Usame Bin Laden; herkesin ve neredeyse her kesimin, utanmadan önünde yerlere kadar eğildikleri, “yerdeki karıncayı bile görüntüleyebilecek sistemleri ve ölüm orduları var” benzetmeleleriyle dehşetli bir görüntü verdikleri Amerika’ya tek başına savaş açan ve onları aciz hale düşüren adam…
Muazzam bir dünyalığı olmasına rağmen  kendisine şeyh, prens gibi ünvanlar atfeden en önemli vasıfları hainlik ve uşaklık olan diğer petrol zengini kodamanlara benzemeyen, ömrünü cihatla geçiren, cihadı hatırlatan ve yeniden hatırlanmasını sağlayan, servetini bu uğurda harcayan adam…
Ölüm haberinin açıklandığı operasyonda, uluslararası terörizmle mücadele adına yapılan işbirlikçilik ve hainlik kendisini belli ediyor. Yaşarken kendisini Amerikan ajanlığıyla suçlayanlar ölümünde de aynı hainliğe devam ediyorlar. Amerikan’ın kucağına oturmuş, Amerika’da hayatını devam ettiren tipler ve zihniyetleri utanmadan hala ajanlık iddiasında bulunabiliyorlar.
Dünyanın her tarafına füze ve bombalarıyla, ölüm (özgürlük)götüren, milyonlarca insanı genç, yaşlı, kadın, erkek, bebek demeden öldüren-ölümlerine sebep olan, vahşi ve her türlü ahlaktan yoksun ordularıyla çalan çırpan, tecavüz eden devletlere terörist diyemeyenler hala O’nu suçlamaya kalkıyor. İşbirlikçilik ve hainliğin ruhlarına işlemesinden herhal.
Ölümü, düşmanının gelmiş geçmiş  başkanları ve halkı tarafından sevinç gösterileri  ile kutlanıyor. Ne mutlu O’na, Hz Hamza (R.A.) gibi düşmanlarının bitmez kinine ve öfkesine muhatap olmuş. Ondan kurtuldukları için cümbüşlerle seviniyorlar.
Beri tarafta Afganistan’da, Yemen’de, Irak’ta, Filistin’de kısacası cihadın sürmesinin zaruri olduğu yerlerde birazcık hüzün ve burukluk var, o kadar. O’nun ulaştığı mertebeyi bilenler için ise mutluluk. Bu mutluluk, hüzün ve burukluğu silip atıyor zira mücadele devam ediyor, edecek.
Bu topluluk binlerce yıldır çıkan kahramanları, mücahitleri unutmadı, arkalarından da helak olmadı. Selahaddin Eyyubi gibi mezarını çiğnemeye kalksanız da, cenazesine her türlü melaneti yapsanız da, insanlıkta bize üstünlük sağlayamayacağınız, bunun geçici olduğunu bilin.
Dualarımızı gönderdiklerimize bir yenisini eklediniz, Allah (C.C.) Ondan razı olsun.  
 


Baran Dergisi, 225. Sayı