Yarın Dünya Çocuk İşçiliğiyle Mücadele Günü. Uluslararası Çalışma Örgütü ve Birleşmiş Milletler (BM) Çocuk Fonu tarafından yayımlanan en son rapora göre, 2021 yılında dünya çapındaki çocuk işçi olaylarında son 20 yıl içinde ilk kez yeniden sıçrama oldu.

Buna paralel olarak Cenevre’de devam eden ve video konferans yoluyla düzenlenen 109. Uluslararası Çalışma Konferansı’nda, Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD) giderek ciddileşen zorla çalıştırma ve çocuk işçi durumlarına yoğun tepki gösterildi. Uzmanlar, ABD’deki durumun, dünya çapındaki çocuk işçi çalıştırma sorununu daha da ciddileştirdiği, dolayısıyla ABD’nin bu konudaki sorumluluğunun başkasına yükleyemeyeceği kadar büyük olduğu değerlendirmesinde bulundu.

Bazı ABD’li siyasetçiler, sözde kuralları ağızlarına pelesenk ettiler, “zorla çalıştırma” ve “insan hakları ihlali” iddialarıyla yüzyılın yalanlarını uydurarak başka ülkeleri suçlamaya çalışıyorlar. Ancak uluslararası toplumca kabul gören kuralları ihlal eden ve insan haklarını çiğneyen taraf ABD’nin ta kendisidir! Uluslararası Çalışma Örgütü’nün istatistiklerine göre, ABD örgütün 8 çekirdek anlaşmasından sadece ikisini onayladı.

Öte yandan ABD, yine BM Çocuk Hakları Anlaşması’nı onaylamayan tek ülke konumunda. Bunlara bakıldığında, gerek işçilerin hakları, gerekse çocukların korunması gibi konularda ABD insan haklarını hep ihlal ediyor.

Verilere göre her yıl 100 binden fazla kişi yurtdışından ABD’ye zorla çalıştırma amacıyla kaçırılıyor. Son 5 yılda ABD’nin 50 eyaleti ve Columbia Bölgesi’nde çok sayıda zorla çalıştırma ve insan kaçakçılığı vakası bildirildi.

ABD, başka ülkeleri karalayarak kendi sorununu çözemez. Bazı ABD’li siyasetçiler zorla çalıştırma sorununu nasıl çözebileceklerini, ABD’nin vatandaşlarına insan hakları borcunu nasıl ödeyeceğini ve Uluslararası Çalışma Örgütü Sözleşmesi’ni nasıl yerine getireceklerini düşünmeliler. Etrafa bakmayı seven “insan hakları feneri” şimdi kendine dönmeli!