Dinle ey soysuz!
Seni tanıyoruz!

Sen bu ülke insanına işgal ordularının bile yapamadığını yapmaya kalkışmış bir soydan geliyorsun! Sen Fransız İşgal Kuvvetleri Komutanı d'Esperey'i Galatasay Lisesi Bahçesi'nde çiçeklerle karşılayan Müdür Salih Arif'in, okulun camlarından alkış tutan köle ruhluların, Şişli ve Bebek’in bugünkü Emek Sineması'nın olduğu yerde düzenlenen İşgal Balosu'na katılan ismi Türk, ruhu ve zihni müstemleke hainlerinin, Yakup Kadri'nin Sodom ve Gomore romanında anlattığı işgalci subaylarla dans yarışına girenlerin, onların yatağına giren Leyla tipinin, işgalcilerin dümdüz edip futbol sahasına dönüştürdüğü Topçu Şehitliği'nde işgalcilerle top yavurlayan şerefsizlerin çocuğusun...

Seni tanıyoruz;
Sen mübadeleyle gelmiş Sabetayist dönmelerin sulbündensin.
Seni tanıyoruz;
Sen zihni Batı müstemlekesi, ülkemizi işgal eden Batı’nın içimizdeki ajanısın.
Seni tanıyoruz;

Sen bu ülkede çöreklendiğin topraklarla, makam ve mevkilerle Anadolu insanına tepeden bakan leş kargasısın.

Sen, “bilim” derken hayatta bilime zırnık katkısı olmamış bir taklitçi maymunsun.

Sen Batı’nın kıç yalayıcısı olmuş, Batı’nın bilim ve teknolojisine tapan, yaşam tarzına, ahlâksızlığına, sefihliğine kul olmuş, bununla kişilik ispatında bir soytarısın.

Sen meyhane masalarında ağzını şapırdatarak rakı-meze hazcılığının önde gideni gerizekâlı ayyaş numunesisin.

Sen, “ben dine karşı değilim” -aslında diğer dinlerle problemin yok bunu biliyoruz- derken iliklerine kadar İslam nefretiyle dolu sahtekârsın.

Sen bu ülkede hey şey olsun; fahişelik, cinsi sapıklık, kumar olsun ama asla İslam’a dair hiçbir şey olmasın diyensin.

Sen eşitlikten bahsederken kendini ayrıcalıklı gören çukursun.

Sen bilmediğin her konuda ahkâm kesmekten, her konuda yorum yapmaktan geri durmayan herbokolog bir echelsin…

Milletin senin gittiğin yere gitmesi, senin semtinden geçmesi, senin imkânlarını kullanması seni müthiş rahatsız eder; biliyoruz.

Sen antiemperyalistlikten dem vururken CIA direktörlerinden Henry Barkey'in organize ettiği FETÖ darbesinde tankları alkışlayan şerefsizsin.

Sen ABD Türkiye'ye müdahale etsin diyen fahişe ruhlusun.
Sen Avrupalıya bu ülkeyi şikayet eden yaltakçısın.

Sen  “Türkiye DAEŞ yardım ediyor!” diye bağırıp, işgal ordularını Türkiye’ye çağıran pislik, aynı zamanda ordumuz operasyon düzenleyip 3500 DAEŞ'liyi leş haline getirince “Suriye'de ne işimiz var?” diye zıplatılansın..

Sen gidip gebertilen teröristin cenazesine katılan, ardından barış palavrası atan iki yüzlüsün.

Zeytin Dalı, Fırat Kalkanı, Barış Pınarı harekâtlarına karşı çıkıp, ABD size yedirmez diye elini ovuşturan ama biz ABD'ye yedirmeyince kuduzlaşansın.

Sen İdlip'ten şehit haberi gelince sevinensin. Şehit kanları üzerinden manipülasyon yapansın. Sureti haktan görünüp "Şimdi ne yapabileceksiniz? Karşınızda Rusya var, hava savunma sistemleri var! Uçak bile kaldıracak durumda değilsiniz!" diye devlet olarak aciz kalmamızı isteyensin. Kahraman Türk Ordusu yerli silahlarıyla, ekipmanlarıyla Suriye güçlerini, Rusya'nın kurduğu hava savunma sistemlerini tarumar edince, iğrenerek havlayansın.

Sen bugüne kadar, Esad’ın fosfor bombalarından kaçan masum insanları “Geri gönderin, niye alıyorsunuz?” diye yırtınırken, bugün kapılar açılınca senin yaptığını yapan Batı’nın taşralı hayranısın.
Ülkeye korona virüsü gelmedi diye nöbet geçiren, yalan yanlış haberlerle ülkeyi virüs sarmış gibi gösteren iki ayaklı mikropsun.

Devlet her türlü tedbiri alıp ciddi biçimde virüsle mücadeleye başlayınca dezenformasyon yapan, halkın moralini bozmaya, umudunu kırmaya kalkışan hainsin.

Ekonomi batsın ritüeli yapan, ekonomik paket açıklanınca yine sara nöbetine tutulup tepinensin.
Dün şehir hastaneleri projelerini eleştirirken bugün hastaneler yetersiz diye bağıransın.

“Devlet ekonomik olarak halka hizmet edemesin, kaos olsun” diye beklerken devlet, “Maaşını kardeşinle paylaş, bu zor günlerde kardeşine sahip çık" kampanyası başlatınca yaralı domuza dönüp saldırıya geçensin.

Sen tam bir müptezelsin.
Senin parana da kimsenin ihtiyacı yok.

O çağrı kardeşlik hukukunu bilenlere, inananlara yapıldı. Senin gibi devşirme tohumu hariciye himayesinde ülkeye sızan batının içimizdeki uzantılarına yapılmadı. Çanağının başında çanağına sahip çık o sana yeter; benim devletime desteğimden sana ne soysuz?

Tayyar Tercan kardeşimin yazdığı nefis yazıdan alıntıladığım kısım, sana son sözümdür ey soysuz!
Ne coğrafyamızda kırılan bir mazluma el uzattınız, ne milletin derdiyle dertlendiniz.
Siz hiç bizimle biz olmadınız!
Sizden iyi bir şey beklemiyoruz.
Sizden hiçbir şey beklemiyor bu millet.
#bizbizeyeteriz

Ama birliğimizi bozmanıza, ülkemizi emperyalist haçlıların kuklası haline getirmenize, inancımıza saldırmanıza, iğrenç yaşam tarzınızı dayatmanıza, bu toprakların nimetini yiyip bu topraklara ihanet etmenize de seyirci kalmayacağız.

Artık böyle bir dünya yok.

Ya sevdiğiniz ülkelere defolun yahut bu milletin inancına, değerlerine ve iradesine ebedî saygı gösterin.

Ve kesin sesinizi.
Sizden bir şey isteyen de, bekleyen de, uman da yok.
Sizi ilgilendiren bir durum da yok!
#bizbizeyeteriz.


Baran Dergisi 691.Sayı