Uyuşturucuyu bırakma merkezlerinin yanında manevi ve sportif eğitimler verilmeli. Denetimli serbestlik gibi bir yerde işte çalışma zorunlu hale getirilmeli ve bu tarz insanları işe alanlara vergi, ihalelerde öncelik gibi haklar tanınmalı.

Uyuşturucunun başlama nedeni genellikle arkadaş ortamı sebebiyle oluşuyor.  Gençlerde merak, heyecan arayışı uyuşturucuya yönelmesine neden oluyor. Yine arkadaşları arasında güçlü görünme ve saf kişilerde bağımlılık ihtimali daha fazla olabiliyor. Genelde ekonomik açıdan fakir bölgelerde ve eğitimsiz kişilerde görülme sıklığı daha fazladır. Uyuşturucuya teşvik edenler ise maddi imkanlarının bitmesinin sebebiyle yeni içiciler oluşturarak onlar üzerinden uyuşturucu temini sağlamaya çalışıyorlar. 

Uyuşturucu kullanan insanların sosyal hayatı... 

Her bir madde kullanımı sağlığa sıkılmış bir kurşundur.

İlk başlama ise şu şekilde olmaktadır: İlkin düşük dozlarla başlama, sonra   vücudun bu dozlara alıştığı için dozaj artırma. Bunun sonucu parasal sorunlar...

Parayı temin etmek için borç alma, sonra evden eşya çalınması, sonra dışarıda hırsızlık veya gasp... En son ise uyuşturucuyu temin etmek için torbacılık...

Genelde alkol veya esrar içerek argo tabirle "kafa bulmaya" çalışan kişiler, ileride uyuşturucu dozajını artırarak hap, met gibi uyuşturuculara yöneliyor. (Unutulmamalıdır ki uyuşturucuya bağımlı olanların birçoğu sigara içenler arasından çıkıyor. Bunun nedeni ise uyuşturucu gibi sigaranın da özellikle genç yaşlarda güç, cesaret ile ilişkilenmesi etkilidir.) Ekonomik açıdan daha uygun olanlar eğer maddi durumu iyiyse eroin ve kokain ile devam edebilir. İleride kişiler, sağlık sorunları çıkmasına rağmen uyuşturucuya devam edebilir. Bunun sonucunda sağlık sorunları ve ani ölümler görülebilir.

Diğer insanlarla ilişkiler...

Eğer kişi evliyse boşanmalar, arkadaş ilişkilerinde yalnızlaşma görülür. Bunun iki nedeni vardır: Birincisi kişinin uyuşturucunun getirmiş olduğu asosyallik ve başka şeylerden keyf alamama durumu... İkincisi ise insanların kendini veya evladını koruma refleksi ile mesafeli davranması...  Sağlık çalışanları ve polisler ile sürekli haşır neşir olma... 

Aile ne yapmalı...

Ailelerde görülen en büyük hata ilk zamanlar "benim çocuğum yapmaz" düşüncelerine girmeleri. Oysa bu çok yanlış bir düşünce tarzıdır. Herkes uyuşturucu kullanma potansiyeline sahiptir. Bundan dolayı bu düşünce tarzı bırakılmalıdır.

Özellikle ailelerin esrar, alkol ve met kullanımı ile ilgili videolar izlemeli ve belirtilerini öğrenmelidir. (Paranoyak olmamak ve tedbirli ve somut veriye dayalı şüphe içinde olmak önemlidir. Yoksa çocuk veya genç kullanmadığı halde içiyor diye suçlanırsa aileden öç almak için bile kullanma tehlikesi vardır.)

Çocuk veya gençler sportif faaliyetler veya STK'lara yönlendirilmelidir. Manevi eğitim verilmeli ve aile için sıcak ilişkiler geliştirilmelidir. Çünkü aile içi sıcak ilişkiye sahip gençler, uyuşturucuya bulaşma ihtimali çok azdır. Bulaşsa bile ilerde bırakma ihtimali daha fazladır. Çünkü çocuk, ailesini daha fazla üzmek istemiyor.

Ebeveynin özellikle lise çağındaki çocuklarına ilgili uyarılarda bulunmalı veya o tarz insanlar ile takılmaması tembihlenmeli. Bu tarz kötü alışkanlıkların güç, cesaret ile alakalı olmadığı anlatılmalı ve bu tarz hayat yaşayan insanlar da görülen olumsuz hayat şartları anlatılmalıdır.

Arkadaş çevresi ne yapmalı?

Özellikle gençler arasında ispiyonculuk kötü görülür. Bazı noktalarda haklı olmakla beraber bu tür arkadaşın daha kötüye gitme durumu oluştuğu vakit, arkadaş aileyi bilgilendirmeli. Bunu yaparken tamamen arkadaşının iyiliği için olduğu unutulmamalı.

Devlet ne yapmalı?

Devlet ödüllü ihbar sistemini devreye sokarak, torbacıları yakalatmalı...

Uyuşturucuyu bırakma merkezlerinin yanında manevi ve sportif eğitimler verilmeli. Denetimli serbestlik gibi bir yerde işte çalışma zorunlu hale getirilmeli ve bu tarz insanları işe alanlara vergi, ihalelerde öncelik gibi haklar tanınmalı.

Uzun yıllar cezalandırıldığı halde bırakmayan kişilere hapis cezası verilmeli. Bu hapis döneminde kişi, bir meslek eğitimi almalı, rehabilitasyon süreci başlatılmalı. STK'lar, dernekler, sportif kulüpler ile anlaşarak ve teşvik politikasına gidilerek kişiler, bu tür alanlara yönlendirilmeli.

Her okula bağımlılık alanında uzman kişiler atanmalı ve aileler kısa dönemde uyarılmalı ve gerekli yönlendirmeler yapmalı. Öğretmenlerden oluşturulan bir ekibin öğrenciler ve çevre esnaftan bilgi alarak raporlar düzenlemesi ve kolluk kuvvetleri ile irtibatlı olması. Bu ekibin devlet tarafından maddi teşvikler ve atamada öncelik verilmesi de önemlidir.

Uyuşturucu bağımlılığından kurtulmuş kişiler aracılığıyla seminerler tertip edilmeli ve bu seminerlere aileler ve öğrenciler ayrı yapılmalı.

Sınır girişleri yapay zeka teknolojileri ile donatılmalı ve dini hassasiyeti yüksek dini alanda çalışan kişiler atanmalı. Özellikle uyuşturucu mağduru aile fertleri seçilebilir.

Devlet içinde memur olanlardan bu işe aracılık eden kişilere hapis cezası artırılmalı. Somut delile dayalı ihbar hattı oluşturularak gerekli şikâyet edenler üst rütbeler, maaş artırımı gibi teşvikler getirilmeli.