Alanlarında yetkin 28 yazarın kaleme aldığı 30 makaleden oluşan İslam Felsefesi Filozoflar ve Eserler, giriş niteliği taşıyan diğer metinlerden birkaç noktada ayrılıyor.

İlkin, bu derlemenin özgün dertlerinden biri olarak, Grekçe felsefe dünyasıyla Arapça felsefe dünyasının terimler, kavramlar ve bunların alımlanışı üzerinden karşılaştırılmasına şahit oluyoruz.

İkinci olarak, bu derleme 9.yüzyıldan 20. yüzyıla kadar, yani Kindî’den Allame Tabâtabâî ve Zeki Necib Mahmud’a kadar; Tanrı’nın bilgisinin kapsamından ve felsefece yaşamanın ilkelerinden tutun da Hume’un nedensellik eleştirisiyle uğraşan bir mollaya kadar uzanıyor. Böylece okur "İslam dünyasındaki felsefe”nin veya "İslam hâkimiyetindeki bölgede yapılan felsefe”nin hayali veya varsayımsal sonunu sorgulama imkânı buluyor.

Üçüncü olarak, her bölümün yazarı, ele aldığı düşünürün genel biyografik ve çağın entelektüel, siyasal manzarasını sunduktan sonra, incelenen düşünürün bir metnine, genellikle söz konusu düşünürün başyapıtı sayılan metne odaklanıyor.

Böylece okura, eleştirel bir gözle didik didik edilmiş bir metnin çözümlenmesi üzerinden düşünürlerin zihin dünyasına giriş fırsatı sunuluyor.

Son olarak, metinlerde yer alan uzun alıntıların her biri, çevirmen tarafından özgün dilinden, yani genel olarak Arapça özgün metinlerden çevrilmiş bulunuyor.

Derlemedeki metinlerden Arapça yazılmamış olanlarsa istisna kabilinden; Nâsır-ı Hüsrev’in Farsça, Muhammed İkbal’in İngilizce ve Ali Sedad Bey’in Osmanlı Türkçesiyle kaleme aldığı metinler.