İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Kültür A.Ş. tarafından, II. Abdülhamid’in Yıldız Arşivi’ndeki albümleri bir süredir kitablaştırılıyor. Sultan 2. Abdülhamid’in Arşivinden İstanbul Fotoğrafları, “Sultan 2. Abdülhamid’in Arşivinden Dünya”, “Sultan 2. Abdülhamid’in Aile Albümü” isimli kitabların ardından “Sultan 2. Abdülhamid’in Arşivi’nden Dünya Liderleri” isimli kitab geçtiğimiz günlerde yayınlandı. Albüm kitab, Sultan Abdülhamid'in hüküm sürdüğü 19. yüzyılın önde gelen kral, kraliçe, devlet adamları ve halk kahramanlarını ihtivâ ediyor.
Bu fotoğraflardakiler aynı zamanda bir dönemin de son kral ve liderleri özelliğini taşıyorlar. İngiltere kraliçesinden Rus çariçesine, Çin kralından Endonezya kralına kadar pek çok fotoğraf yanında, Abdülhamid’in arşivine aldığı Ay Krateri fotoğrafı da dikkat çekiyor. 1897 yılında Ay fotoğrafçılığı konusunda ileri olan Amerika'dan fotoğraf taleb eden Sultan II. Abdülhamid, bununla yetinmeyip ayrıntılı bir şekilde Ay'ın sathını İstanbul'daki rasathane müdürüne çizdirtiyor.
Kitabta dikkatimizi çeken diğer bir nokta, Abdülhamid’in Amerika’da “Moslem World” (Müslüman Dünya) isminde bir gazete çıkarttırıyor olması. Arşiv evraklarına göre Amerikalı mühtedî diplomat Muhammed Alexander Webb’e, gazete çıkartmak başta olmak üzere ABD'de İslâm adına attığı her adıma destek olan II. Abdülhamid, 1892 yılında yayınlanmaya başlayan “Moslem World” adlı gazeteye de maddi destek sağlar. Webb, aynı yıllarda Osmanlı aleyhine cereyan eden 'Ermeni Meselesi'ne karşı ABD'de konferanslar tertib ederek Osmanlı'yı savunan en güçlü entellektüeldir aynı zamanda.
Muhammed Alexander Webb kimdir, yakından bakalım:
- “Alexander Russel Webb, 1846 yılında bir gazetecinin oğlu olarak Hudson’da doğmuştur. Babası Hudson Daily Star gazetesinin editörüydü. Kardeşi Edward C. Webb, San Francisco’nun önde gelen fizikçilerindendir. Eğitimini tamamladıktan sonra genç yaşta yazı hayatına atılan Webb, düzgün ifadesi ve güçlü kalemiyle dikkati çekmiştir. 1883 yılında Missouri Republican gazetesine geçmiştir. Bu gazetenin editörü iken Eylül 1887 yılında Filipinler’e Amerika’nın Manila konsolosu olarak atanmıştır. Ortodoks Prespiteryen mezhebine mensubtu. Webb, Manila’da 1887-1892 arasında altı yıl yoğun olarak dinî araştırmalarda bulundu. Görevinden arta kalan zamanlarda yapmış olduğu araştırma ve incelemeler sonucu 1888 yılında Müslüman olmuştur. (...) Muhammed Webb’in Müslüman olmasıyla birlikte onun dış görünüş ve şekil olarak İslâm’ı algılayış tarzı Amerikalıların ilgisini çeken bir diğer konu olmuştur. Hindistan gezisindeyken onu takib eden gazete “... Üzerinde İslâm elbisesi olmadığı gibi hariçten İslâm’ı kabul ettiği anlaşılamamaktadır. Henüz çatal bıçakla yemek yiyor. Ve diz çöküp oturmaya alışmayıp yalnız domuz eti yemekten ve içki içmekten kaçınıyor...” diye yazmıştır. Amerika’ya geldikten sonra da bu imaj takibi devam etmiştir. Burada gittiği bir davetle ilgili olarak da, “... İslâm dinini Hıristiyanlara kabul ettirmek isteyen bir Müslümanın suare elbisesiyle New York salonlarının birinde insanların huzurunda İslâm dinini telkin ettiğini duymak nadiren karşılaşılan bir olaydır. Amerika’nın eski Siyam Konsolosu’nun verdiği davette, Muhammed Webb’i dinlemek için gelenlerin onu Arab elbisesiyle görmek ümitleri boşa çıkmıştır...” demiştir. (...)
Webb’in ikinci çıkardığı gazete olan “The Voice of Islâm” Haziran-Ağustos 1894 tarihleri arasında üç sayı olarak çıkmıştır. Küçük boyda sekiz sayfadan ibaret gazete, kesilen yardımlar sonucu, küçülen hacmiyle, hatta ismiyle Amerika Müslümanlarına dönen muhtevâsıyla Webb’in sıkıntı ve hayal kırıklığını taşıyor gibidir. Son olarak Webb, Ocak 1895’te bunların devamı olarak yayınlanan ve ikisinin adının birleştirildiği Ocak 1895’ten itibaren “The Moslem World and Voice of Islâm” adlı gazeteyi yayınlayacaktır. Osmanlı Devleti’nden gelen cüzi fakat düzenli yardımla çıkarıldığı anlaşılan büyük boy, dört sayfa olarak yayınlanmış gazete, ismiyle de muhtevâsıyla da Webb’in yeniden Doğu Müslümanlarına döndüğünü göstermektedir.” (1)
- “Sultan II. Abdülhamid 1900 yılında Webb’i Osmanlının New York fahrî konsolosu olarak tayin etti. Webb, 1901 yılında ise Sultan tarafından İstanbul’a davet edildi. Sultan II. Abdülhamid ona iki nişan verdi: Birincisi Üçüncü dereceden Mecidî Nişanı, ikincisi ise liyakat nişanıydı. Muhammad Webb, bu statüde bir Osmanlı nişanı alan tek Amerikalıdır. Sultan Abdülhamid, Muhammad Alexander Russell Webb’e “bey” unvanı da vererek “birçok Amerikalının Müslüman olmasına” vesile olduğu ve İslâm için yaptığı çalışmalardan dolayı onu şereflendirdi.” (2)
Muhammed Webb, Amerika’da, o sıralarda yaygın olarak devam eden “oryantalist” bakışı, Müslümanlar hakkında oluşmuş kaba-softa imajı değiştirmek için uğraşan bir idealist olarak göze çarpıyor. Gazeteciliğinin yanında aktif olarak sosyal faaliyetlerde bulunuyor ve konferanslar veriyor. II. Abdülhamid’in keskin dikkatinden kaçmayan bu gazeteci, o dönemde Amerikan gazetelerinde Osmanlı Devleti hakkında çıkan pek çok yalan-dolan haberin tekzib edilmesine de vesile oluyor.
Muhammed Webb, 1 Ekim 1916’da Amerika’da vefat ediyor. Nur içinde yatsın.
 
DİPNOTLAR:
1- İlhan Ekinci, “Doğu ile Batı Arasında Bir Aydın: Muhammed Alexander Webb Efendi”
http://dergiler.ankara.edu.tr/dergiler/19/19/54.pdf (14 Kasım 2011)
2- Dr. Ömer F. Abdullah, “Muhammed Alexander Webb: Osmanlı’nın İlk Newyork Başkonsolusu”
http://www.ibrahimozdemir.com/Tercumeler/MuhammadAlexanderRussellWebb_TR.pdf (14 Kasım 2011)