Rabb’im, ne güzel bir ölüm günü böyle... Ne güzel Allah’ım... Ne güzel bir göçüş bu. On bir ayın sultanı Ramazan’ın ilk haftasında ruhu teslim, ilk Cuma’sında âlem-i berzah denilen yere dönüşü olamayan sınır ötesi bir diyara göçüş... O diyar ki, şehidleri, bütün bir mevcudiyetiyle kucaklayarak karşılar: Cennet...

Böyle bir ölüm, mutlaka Allah dostlarına nasib olsa gerek, çünkü, onlar Allah’ın istediği gibi hayat sürerler, Allah’ın gufran ve Kur’an ayında vefat edip, Allah’ın dediği mekâna ulaşır ve vaad edilen cennete girerler...

Şehid oluşundan hiç kimsenin şübhesi olmayan Kumandan Salih Mirzabeyoğlu, zalimlerden haksız yere en büyük işkenceyi görüp davasından bir milim bile feragat göstermemiştir; o tavizsiz yiğittir! Mübarek davanın, mübarek şehidi.
Medrese-i Yusufiye’nin en başarılısı olmuş mücahid öğrenci ve yüce Allah’ın, salih kulu... Yattığı yer nurla dolsun e mi! Merhum Akif’in dediği gibi;

“Bekayı tanıyan sa’yı bir vazife bilir
Çalış, çalış ki beka sa’y olursa hak edilir
Taleb nasılsa tabiî, netice öyle çıkar
Meşiyyetin sana zulmetmek ihtimali mi var”

Sana zulmedenler etti zaten, sen boş durmadın, pes etmedin, hep “Allah’ın da bir hesabı vardır” dedin, sen şimdi o yüce hesab gününe ümitvar olarak giden bir Mütefekkir’sin Genç İnsan!.. Ulaştığın şu andaki makamı elde etmek için bir ömür verdin, sa’y’a sarıldın, hikmete ram oldun; işte şimdi taleb nasıl neticelendi ise neticelendi, yerini buldu... İnşallah cennettesin ey Şanlı Mütefekkir.

Suçsuz yere atıldığın zindanların koridorlarında bile dolaşmana müsaade etmeyen despotlar, şimdi senin cennet bahçelerinde dimdik volta attığını görseler Allah şahit, kahırlarından geberirlerdi.
Benim senin hakkında başka söyleyeceğim ne olabilir ki, sen yazdın biz okuduk; bazen sayenizde ekibinizin yönettiği bu dergide bir şeyler yazmaya çalıştık. Ruhunuza rahmet okumaktan başka elden ne gelir?..

Müsaadeyle çok sevdiğin ve sevdiğimiz, cennette buluşacağınız Üstad’ın ölümle alâkalı bir dörtlüğüyle sizi uğurluyorum; “bitmeyen yolculuğunuz” devam etsin, yolunuz açık olsun... Yattığın yerler nur olsun...

“Ölüm dedikleri, ölünceye dek;
Dünya, balı zehir, yalancı petek.
Orada bulursun, biraz bekle, tek,
Burada yaşamak sandığın düşü...”

Baran Dergisi 593. Sayı