Bu sabah, insanî yardım taşıyan Medleen gemisi, milletlerarası sularda Yahudi korsanlar tarafından hukuksuz bir şekilde alıkonuldu. Gemi mürettebatı tutsak edildi, yardım yükü akamete uğratıldı. Bu olay, bir yönüyle tekrarlanan zulmün parçası; diğer yönüyle ise bardağı taşıran damladır. Medleen, artık sadece bir gemi değil; global vicdanın Gazze'ye yönelmesi için bir çağrıya, bir işarete ve bir stratejik fırsata dönüşmüştür

Gazze’de olan, konvansiyonel bir savaş değil; planlı, sistematik ve süreklilik arz eden bir yok ediş mühendisliğidir. Açlık, abluka ve bombardıman üçgeninde kıstırılmış bir halk, milletlerarası sistemin gözü önünde tasfiye edilmektedir. Bu tablo, artık sessizlikle geçiştirilemez. Devlet protokolleriyle sınırlı diplomatik manevraların ötesinde, halkların fiilî varlığına dayanan yeni bir müdahale şekli düşünülmelidir.

Bugün, İslâm ülkelerinin askerî müdahale kapasitesinin sınırlılığı bir vakıadır. Kuklalaştırılmış Arap rejimleri, Batı güvenlik mimarîsine entegre askerî teşekküller ve ekonomik bağımlılıklar, doğrudan bir askerî mukabeleyi şu aşamada mümkün kılmamaktadır. Bu hakikati kabul etmek zayıflık değil, stratejik değerlendirmede gerçekçi olmaktır. Ancak bu tespit, bizi eylemsizliğe değil, alternatif stratejik araçlar geliştirmeye sevk etmelidir.

Bu noktada en etkili seçenek: çok milletli, çok yönlü ve çok katmanlı bir vicdan harekâtıdır.

Gazzeqq

Gazze’ye yönelik, sivil toplumların öncülüğünde ve Türkiye'nin koordinasyonuyla başlatılacak kitlesel bir yürüyüş, yalnızca ablukayı değil, ahlâkî ilgisizliği de parçalayacaktır. Bu yürüyüş; yalnızca Müslüman ülkelerden değil, Batı’dan, Latin Amerika’dan, Afrika’dan ve Uzak Doğu’dan katılacak vicdan sahiplerinin de içinde yer aldığı küresel bir insanlık hareketi hâline getirilmelidir.

Türkiye’nin tarihî ve stratejik sorumluluğu

Bu tür bir girişimin planlaması, medyatik takibi, diplomatik müzakeresi, kara ve deniz yollarının lojistiği ancak Türkiye merkezli bir organizasyonla başarıya ulaşabilir. Türkiye:

Bölgenin hakikatlerini bilen,

Milletler nezdinde itibarı olan,

15 Temmuz'da kendi halkıyla birlikte global sisteme karşı irade koymuş,

Sivil refleksi yönetme ve yönlendirme kapasitesine sahip bir merkez ülkedir.

Bu nedenle bu yürüyüşü planlamak, yönlendirmek ve temsil etmek, Türkiye Cumhuriyeti’nin boynunun borcudur. Bu, sadece tarihî bir sorumluluk değil, aynı zamanda mahalli liderlik iddiasını isbatın icabıdır.

Yürüyüşün aşamaları ve çok katmanlı yapısı

Kara Yolu Yürüyüşü: Ürdün ve Mısır üzerinden organize edilecek ve Refah Sınır Kapısı’na yönelecek bir halk seli, dünyanın dikkatini tek noktaya çekecek kudrettedir. Bu yürüyüş, sayısı milyonlara ulaşabilecek gönüllülerin katılımıyla bir “global vicdan kervanı”na dönüşmelidir.

Denizden Sivil Filo: Yüzlerce parçadan oluşan sivil yardım gemileri, Akdeniz üzerinden Gazze kıyılarına hareket etmelidir. Bu sivil filo, yalnızca insanî yardım taşımayacak; aynı zamanda medya, hukuk ve kamuoyu baskısı için canlı yayınlarla dünyaya açılan bir “seyyar kürsü” işlevi görecektir.

Milletlerarası Medya ve Hukuk Cephesi: Her iki hattın ilerleyişi, sürekli medya yayını, milletlerarası hukukçularla eşgüdümlü raporlamalar ve kamuoyu basınç mekanizmalarıyla desteklenmelidir. Yürüyüş, yalnızca fiilî değil; medya ve hukuk alanında da bir kuşatmayı hedeflemelidir.

Yeni bir milletlerarası müdahale şekli

Bu yürüyüş, bir protesto değil; stratejik ve vicdanî bir seferberliktir. Bu kuşatma, sadece Gazze ablukasını değil, insanlığın duyarsızlığını da delmek zorundadır. Bu harekât başarıya ulaştığında:

İsrail'in kuşatma stratejisi çökecek,

Batı dünyasının çifte standardı gözler önüne serilecek,

Filistin’in siyasî statüsüne dair yeni bir paradigma gelişecektir.

Ve en önemlisi, İslâm dünyasının gerçek gücünün yalnızca ordular değil; iman, irade ve vicdanla donanmış milletler olduğu yeniden ortaya çıkacaktır.

Artık vakit, kıyıya inmeye cesareti olmayanların susması; yürümeye niyet edenlerin birleşmesi vaktidir. Medleen bir çağrıdır. Bu çağrı, tarihî bir fırsata, stratejik bir atılıma ve vicdanî bir sorumluluğa dönüşmelidir.

( İlgili yazı: https://www.barandergisi.net/gazzeye-sivil-harekat )