Ramazan, insanın kendini bulduğu, ruhunun derinliklerinde kaybolup Rabbine en yakın olduğu bir iklimdir. Üstad Necip Fazıl’ın söylemiyle “Bu ay müminlerindir; göklerde görünmez rahmet oluklarından yalnız lûtuf ve gufran süzülürken, güneşin doğuşu ve batışı arasında Allah için aç ve susuz kalmayı sevenlerin”dir...
Ramazan, yalnızca bir ay değil; gönüllerin inceldiği, ruhların latif bir melodiye dönüştüğü, kalplerin feyiz ve huzurla dolup taştığı mübarek bir zaman dilimi. Adeta manevi bir bahar mevsimi... Her anı, insanın ruh âleminde sabır, merhamet ve şükrün filizlendiği bir rahmet iklimi. Aç kalmanın ötesinde, nefsin dizginlendiği, gönül aynasının cilalandığı, insanın özüne döndüğü kutlu bir terbiye mevsimi... Bu mübarek ayda her sahur, bir dirilişin müjdesi; her iftar, sabrın tatlı meyvesidir. İnsan, ezanın huzur veren sadasıyla orucunu açarken, nimetlerin hakiki kıymeti gönlünde bambaşka bir yankı bulur. O an, bir yudum su bile bin hazineye bedel olur; zira susuzluğun öğrettiği hakikat, insanı dünya nimetlerinin ötesinde bir idrake çağırır.
Ramazan ayı, aynı zamanda hakla batılın ayrıştığı, cihadın ve zaferlerin de ayıdır. Sevgili Peygamberimiz’in müjdesine göre, Allah yolunda mücadele edenler, sürekli oruç tutup namaz kılanların sevabına erişirler. İslâm tarihinde Bedir Zaferi, Mekke’nin Fethi ve Kadisiyye Savaşı, Tebük Gazvesi, Endülüs’ün Fethi, Safed Kalesi Zaferi, Ayn Calut Savaşı, İstanbul’un Fethi, Rodos Adası’nın Fethi gibi nice büyük fetihler Ramazan’ın bereketiyle olmuştur. Bu kutlu ay, nefsin terbiye edildiği, gönüllerin imanla dolduğu bir diriliş ve zafer ayıdır.
Ramazan’ın güzelliklerinden biri de mahyalardır. Gecenin karanlığını yaran o nurdan yazılar, minareler arasında sessizce haykırır: “Müminler Kardeştir”, “Haya İmandandır”, “Nefsine Hâkim Ol”, “Namaz Dinin Direğidir”, “Nerede Olursan Ol Allah’tan Kork”, “Ramazan Bereket Ayıdır”, “Allah İşini Güzel Yapanı Sever”, “Ramazan Berekettir, Ramazan Paylaşmaktır”, “Ramazan Rahmet Ayıdır” ve daha niceleri...
Bir başka güzellik ise teravih namazı; cemaatle kılınan her rekât, kalpleri birleştiren manevi bir bağdır adeta. Bu mübarek ayda mukabeleler de ayrı bir yere sahiptir. Kur’ân-ı Kerim’in ayetleri, her okunduğunda kalplere huzur, ruhlara ferahlık bahşeder. Bu kutsal kitabın nazil olduğu ayda, her bir harfin okunuşu binlerce sevap kapısını aralar.
Ramazan, aynı zamanda bir infak ve yardımlaşma aydır. Hatta bu yardımlaşmayı diğer aylara taşıyan bir araçtır. Bu ayda fakirin duası, yetimin tebessümü her şeyden daha güzeldir. Paylaşmayı, birlik olmayı, merhamet etmeyi öğretir bu ay. Eski zamanların güzide geleneği olan diş kirası ise, bugün iftar sofralarında hâlâ yaşatılır; bir yudum suya, bir lokmaya verilen gönül hediyesi, Ramazan’ın ruhunu yansıtır.
Sabır ise bu ayın en güzel meyvesi. Oruç, yalnızca aç kalmak değil; nefsin terbiye edilmesi, gönüllerin şifa bulmasıdır. Kişi, her açlık anında içindeki sabır kalesini yeniden inşa eder. Böylece insan, sadece bedenen değil, manevî olarak da yücelir.
Ve elbette Ramazan’ın en güzel hediyesi olan Kadir Gecesi... Bin aydan hayırlı bu gece, göklerin kapılarının ardına dek açıldığı, duaların kabul olduğu gecedir. Gönül, bu gecede Rabbine en yakın anını yaşar.
Her iftar sofrası, sevginin ve kardeşliğin yeniden filizlendiği kutsal bir buluşmadır. O sofralarda sadece yemek değil, muhabbet de, sevgi de paylaşılır; eski dostluklar tazelenir, dargın gönüller barışır.
Ramazan, insanın kendini bulduğu, ruhunun derinliklerinde kaybolup Rabbine en yakın olduğu bir iklimdir. Üstad Necip Fazıl’ın söylemiyle “Bu ay müminlerindir; göklerde görünmez rahmet oluklarından yalnız lûtuf ve gufran süzülürken, güneşin doğuşu ve batışı arasında Allah için aç ve susuz kalmayı sevenlerin”dir...
Bu mübarek ay, sabrın, şükrün, merhametin ve affın ayıdır. Her sahurda bir umut, her iftarda bir şükür, her teravihte bir huzur saklıdır. Gönül, Ramazan ile yücelir; ruh, bu kutlu mevsimle tezkiye olur ve insan, hakikatin en saf yüzüyle yeniden doğar.
Ramazan ayının bu güzellikler ile İslâm âlemine hayırlar getirmesini niyaz eder, bereketli olmasını dilerim.
