Fransa'da berbat bir hadise yaşandı. Enternasyonalist bir Kürt kültür derneği bir Fransız tarafından saldırıya uğradı. Bu Fransız 69 yaşında ve saldırıdan 10 gün önce hapisten çıkmış. Üç kişi öldürüldü ve saldırıyı gerçekleştiren kişi orada gözaltına alındı. O normal biri değil. Irkçı birisi ve onun gibi düşünen insanlar yabancılardan nefret ediyor.

Kürtler saldırıdan sonra bu konuyla ilişkileri olduğunu iddia ederek Türk güvenliğini, Türk hükümetini ve Türk milliyetçilerini suçladılar. Bu net bir şey değildi. Paris'te gösteriler düzenlediler ve bu gösterilerde şiddet kullandılar; polise ve arabalara saldırdılar. Neden bu aptalca yolu seçtiler? Abdullah Öcalan'ın bile bu aptalca davranışları tasvip edeceğini zannetmiyorum. Fransa Kürtlere sığınma hakkı veriyor; ama onlar Paris'te şiddetli gösteriler yapıyorlar. Şiddet bir gereklilik değil.

Çılgın bir dünyada yaşıyoruz, birileri her yerde sorun çıkarıyor. Ben ise hiçbir şeyden korkmuyorum. Sorun çıkaranların barışa ulaşmak gibi bir hedefleri yok. Ben Kürt davasının destekçisiyim. Kürt halkının dil meselesi gibi saygı duyulması gereken tarihi hakları var. Kürt dili için bir okul açabilmeliler. Bu söylediklerim sadece Türkiye için değil, Suriye, Irak ve İran için de geçerli. Irak'ta özerk bir Kürt devleti var, mesela onlar doğrudan savunabilir; ama Irak'ın kuzeyindeki Kürdistan hükümeti hain. Arapların, Kürtlerin ve tüm Müslümanların davasına ihanet ediyorlar. Sözde Müslüman; ama aslında İsrail'in müttefikiler. İsrail'in Irak'ın kuzeyinde üsleri var.

Abdullah Öcalan'ın serbest bırakılmasını istiyorum. Barışçıl bir şekilde muhalefette yer alabilir. Kürt halkının haklarını mevcut Türk hukukuna göre savunabilir. Barış için bu yapılmalı. Ben her zaman Kürt halkının haklarını savundum. Ama bir yandan da o makamda olmak bir sorumluluk veriyor. Televizyonda haberleri izlediğimde ürperdim, arabaları yakıyorlardı. Fransa'da Kürtler bunu neden yaptı? Aslında davranışlarının manası Kürt halkının hakları aleyhinde mücadele etmekten başka bir şey değil.

Ümid ediyorum her şey daha iyi olur. Çünkü sadece Kürt milliyetçi hareketi değil, her yerde saçma sapan davranışlar sergileyen sayısız çılgın insan var.

Bir sonraki seçimlerde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın tekrar seçileceğini ümid ediyorum ama bu net değil. Muhalefet liderlerinden biri olan İstanbul Belediye Başkanı hapse girmemeli. Eğer öyle olursa, Türkiye'deki tüm insanların çıkarlarına karşı bir karmaşa başlayabilir. Unutmamalıyız ki şu anda Türkiye'nin resmi başkenti Ankara olsa da tarihsel olarak İstanbul sadece Türkiye'nin değil, tüm bölgenin başkentidir. Ben Türklerin yeniden bir dünya gücü olmasını istiyorum.

Sonuç olarak, 69 yaşındaki ırkçı Fransız yaşlı bir adam üç Kürt'ü öldürdü ve bazı aşırılıkçı Kürtler insanları Fransa'ya karşı kışkırttı. Paris'i yaktılar. Ama Fransa'nın Türk rejimine karşı olduğu bilgisine sahibiz. Ermeni milliyetçilerinin Türk diplomatlara yönelik suikastlarını hatırlayabiliriz. Fransa suikastçıları tutukladıktan sonra serbest bıraktı. Türkiye, Fransa'nın tarihi düşmanıdır. Dolayısıyla, Kürt aşırılıkçıların davranışları mantıklı değil. Olayların sonunda Kürt halkı kaybedecek. Özellikle masumlar bedel ödeyecek. Aşırı Kürt milliyetçileri Kürt halkının kararına ve Türkiye hükümeti de Kürtlerin haklarına saygı göstermelidir. Çünkü Kürt halkının çoğu Türkiye'deki hükümeti destekliyor. Neden mi? Çünkü hükümet düşman ajanı değil, İsrail'in müttefiki değil. Bu yüzden işler daha iyiye gitmeli!

Allahu Ekber!

25.12.2022

Read To English