28 Şubat ve 12 Eylül’le hesaplaşmalar gündemde iken 5 gönüldaşa, emekli Binbaşı İhsan Güven ve karısını öldürmekten ağırlaştırılmış müebbed cezası verildi, 25 Ocak 2012 tarihinde 14. İstanbul Ağır Ceza’da.
Suça ceza verilir fakat hukuk içinde her türlü şüpheden uzak, kesin ve net delille sabit olmalı. Söz konusu cezaların 28 Şubat zihniyetiyle verildiğini iddia ediyorum:
İslâm dinine ve Mahmud Efendiye dil uzatmasıyla tanınan ve İBDA Mimarı Salih Mirzabeyoğlu’na yapılan telegram işkencesiyle ilgisi olan Dost tarikatı lideri İhsan Güven ve karısı 2003 yılında öldürülmüştü. Öldürenlerin ise İBDA Cephelerinden kanun dışı yolu seçen gönüldaşlar olduğu iddia ediliyor. İBDA-C, hatası sevabı kendine ait, Kumandanın dışında İBDA fikriyatına bağlı cepheler demektir. Birbirinden bağımsız olan bu cephelerden bazıları kanun yolu faaliyeti seçerken bazıları da kanundışı yolunu seçebilirler. “Suçların şahsîliği” ilkesince de hukuk önünde herkes yaptığından sorumludur. Demem o ki, İBDA fikriyatına bağlı olan cephelerden bazıları illegal ve askerî alanı faaliyet olarak seçmiş olabilirler ve bu onların tercihidir. Toptancı “İBDA-C terör örgütü yaklaşımı ise yanlış ve haksız olur.
Fakat bir illegal eylemden yola çıkarak “anayasal düzeni silah zoruyla değiştirmekten” dolayı ağırlaştırılmış müebbed hapis cezası vermek 28 Şubat kafası değil de nedir? eski 146/1, yeni TCK 309’dan ceza verilmiş.
Avukatlardan aldığımız bilgilere göre, suç delili olarak işkence ile alınan ifadelere dayanılmış, ve adlî tıp raporunun sanıkların lehine olmasına rağmen silah bile ortada yokken bu ceza verilmiş. Yazılarından dolayı bir gönüldaşımız (Burak Çileli) da azmettirici olarak ağırlaştırılmış müebbed almış.
Beş gönüldaşın ismi şöyle: Burhanettin Yalçın, Abdüsselam Tutal, Burak Çileli, Selim Aydın, Emin Koçhan.
Cezayı veren mahkeme, Hrant Dink suikastında “örgüt yok” diyen İst. 14. Ağır Ceza Mahkemesi. Orada örgüt yok, burada ise örgüt var ve eylem anayasal düzeni yıkmakla eşdeğer görülüyor. Toptancı “İBDA-C terör örgütü” suçlamasının hukuk tanımaz önyargıcı bakışı, bu vesileyle tekrar görüldü. Böyle yüzlerce İBDA bağlısı ceza aldı. Görülen o ki almaya devam ediyor.
Keza, cezaevlerinde “hayata dönüş” operasyonların yapıldığı 2000 yılında, Bandırma cezaevindeki İBDA-C tutuklularına açılan “isyan ve kamu malına zarar verme” davası 15 Aralık 2011 yılında sonuçlandı ve 32 sanığa 228 yıl ceza verildi. 6,5 yıldan 11,5 yıl arası cezalar üst sınırdan ve ağırlaştırılmış olarak bolca dağıtıldı. 28 Şubat zihniyeti devam ediyor…
Keza, 25 Ocak 2000 Metris Noel Baba operasyonunda da 25 kişinin her birine 36 aydan toplam 75 yıl ceza verildi. Bu cezalar Yargıtay’dan da onaylandı.
19 Ocak tarihli Baran dergisinde kapaktan sormuştuk:
“Müslümanlar için Değişen Ne?”  
Müslümanlar dediğimiz için hadiselere global bakmalıyız.
Fransa, Türkiye’yi Ermeni soykırımını inkârı suç sayan yasayla(!) sıkıştırmaya çalışırken, 1975 yılında Müslüman olan ve 18 yıldır tutuklu olduğu Fransa’da yeni bir dava ile yargılanan dergimizin de yıllardır yazarı olan Carlos (Muhammed Salim) yeni bir müebbed hapis cezası aldı. Gerçi ikinci müebbedin ne önemi var, ayrı mesele!
Kırgızistan Bişkek’te “Birleşik İslâmî Cephe” kuruldu. “Kırgız Şehid Anneleri”, “Devrim Muhafızları”, “Vatanseverler Cephesi” gibi bir çok sivil kuruluşa üye insanların ortak katılımıyla, 16 Ocak 2012’de başkent Bişkek’te bir eylem düzenlendi. 3 önemli kararı burada tekrar hatırlatalım:
1-                      Eyleme katılan sivil örgütler birliği “İslâmi Birlik Cephesi” adında ortak bir cephe kuracak.
2-                      İBDA fikrini ve Başyücelik devleti bayrağını “İslâmi Birlik Cephesin”nin ana gayesi ve bayrağı yapacak.
3-                      İslâmi Birlik Cephesi yakında Türkiye’ye bir temsilci heyet gönderecek ve Türkiye’deki gönüldaşlarla tanışarak, bir eğitim faaliyeti içine girecek.
Biz de buradan hayırlı olsun diyoruz! Mavi zemin üzerine üç hilalli ve yıldız yerine çadır figürü olan İBDA’vârî bayraklarıyla yolladıkları fotoğraflarını geçen sayılarımızda yayınlamıştık.
2011 yılının ekim ayında Kırgızistan’da çatışmalarda şehit olan gönüldaşlarımızın, yerlerde sürüklenen cesetlerinin fotoğraflarını da ibret ve intikam hissiyle yayımlıyoruz.
Bütün küfür şubelerine hayır!
Rahmetli Erbakan Hoca’nın mevzumuzla alakalı şu sözünü hatırlatalım:
“Batı ancak kuvvetten anlar”
Son olarak bir Hadis:
“Cennet kılıçların gölgesi altındadır!”


Baran Dergisi, 264. Sayı